Kasabadaki yaşlı kadınlar haç çıkardılar ve çılgınca şeyler fısıldadılar, garip şeyler söylediler. | Open Subtitles | النساء العجائز في البلدة عبرن بأنفسهن وهمسن بأشياء مجنونة مثل هذه الأشياء الغريبة |
Sonunda şu yaşlı kadınlar gibi olacaksın 45 tane kediyle, gaz kokan. | Open Subtitles | حقاً؟ الاَن سينتهي الأمر بك مثل النساء العجائز الذين يملكون هذا الوجه |
Çatışma sonrası durumlarda, durumun tekrar çatışmaya yönelmesinin sebebi yaşlı kadınlar öfkeli olduğu için değildir. | TED | في حالات مابعد الحرب بسبب أنهم عادةً يرجعون الى الحرب ليس بسبب غضب النساء العجائز |
Kasabadaki yaşlı kadınlar haç çıkardılar ve çılgınca şeyler fısıldadılar, garip şeyler söylediler. | Open Subtitles | النساء العجائز فى القرية كانوا يصلون و يقولون أشياء غريبة |
Ben sadece yaşlı kadınlar gider sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقد ان النساء العجائز فقط من يذهبون للعب |
Sülaledeki bütün yaşlı kadınlar doğum için çoktan toplanmışlar, eğer bir şey ters giderse bu deneyim onlar için çok değerli olacak. | TED | كل النساء العجائز من العائلة الكبيرة تجمعن بالفعل من أجل الولادة - خبرتهن قيمة للغاية إذا حدث أي شيء خاطئ. |
Neden yaşlı kadınlar yıllara meydan okuyamaz? | Open Subtitles | لمَ لا تهرم النساء العجائز بشكل راق ٍ؟ |
Onlar bilgedir, o yaşlı kadınlar! | Open Subtitles | أنهن حكيمات,تلك النساء العجائز! |
! - yaşlı kadınlar! | Open Subtitles | النساء العجائز! |
! - yaşlı kadınlar! | Open Subtitles | النساء العجائز |