"النساء اللاتي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kadınları
• kadınların
• kadınlar
• kadınlarla
• kadınlardan
• kadınla

İşlerini kaybetme lüksleri olmayan kadınları istismar etmek mi dahice?
يقوم باستغلال النساء اللاتي ليس بمقدرتهن الاستغناء عن وظائفهنّ ؟

Hanley Folsom yalnızca evi ve çocuğu olmayacak kadınları terfi ettiriyor.
هانلي فولسوم يرقي فقط النساء اللاتي لا يهتمن بالمنزل و العائلة

Ben, tanıdığım kadınların hasta ve yorgun olmasından hasta ve yorgunum.
‫لقد سئمت وتعبت من النساء اللاتي أعرفهن ‬ ‫ممن سئمن وتعبن.‬

Bir çok kadınların kaderi bana bağlı. Bir çok kadınların.
هناك الكثير من النساء اللاتي يعتمدن علي كثيرٌ من النساء

Dışarda, kadınlar tedavi olmak için sıraya girmiş saatlerdir bekliyor.
وفي الخارج، كان هناك طابور من النساء اللاتي انتظرن لساعات لكي يتلقين العلاج

Yarın gece orada bulunacak kadınlarla milyonlarca baloya ve kayak tatiline gittim ben.
لقد ذهبت إلى ملايين المراقص ورحلات التزلج مع النساء اللاتي سيحضرن ليلة الغد

Şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadınlardan biri yaklaşıyordu, beyaz peçesiyle kırmızı şapkalı bir kadın.
اقتربت مني إحدى أروع وأجمل النساء اللاتي رأتهن عيني، بقبعة حمراء صغيرة وحجاب أبيض.

Bağışlayın, 25 ve 30 yaş arasındaki kadınları fotoğraflayarak dünyayı mı turlamalıyım? Güzellik dediğin bu mu olacak?
هل أحتاج لرحلة حول العالم والتقاط الصور: عذراً، النساء اللاتي اعمارهن ما بين 25 و30؟ هل هذا هو الجمال؟

Bu, onun bütün kadınları elinden geçirip... ..artık yerleşik hayata geçtiği zamanla ilgili bir şey.
لقد حان الوقت ليستقر بعد كل النساء اللاتي مر بهن

Bir kaç haftadır seni izliyorum. Beraber olduğun kadınları gördüm.
كنت أراقبك في الأسابيع القليلة الماضية ورأيت النساء اللاتي كنت تواعدهن

Kendini tam hissetmek için bir erkeğe ihtiyaç duyan kadınları anlayamıyorum.
لست أفهم النساء اللاتي يحتجن رجلاً ليشعرهن بأنهن كاملات

Erkekler kendilerine sahip olmaya çalışan kadınları sevmezler.
أعرف بأنّ الرجال لا يحبّون النساء اللاتي تحاول إمتلاكهم.

50 yaş üzeri kadınların metatarsal kemiklerindeki dejeneratif bozukluklar hakkında.
تغييرات التنكسية على مشط القدم في النساء اللاتي فوق 50

- Doğru. Erkeklerin dizilerle alay edip, kadınların haberleri sevmemesinden nefret ederim.
الرجال الذين يسخرون من المسلسلات التليفزيونية و النساء اللاتي يكرهن نشرات الأخبار

Görüşme yaptığım tüm kadınların içinde, beni en çok Yemen'den Fayza etkiledi.
من بين كل النساء اللاتي قابلت، فايزة من اليمن كانت الأكثر تأثيرا علي

Tabii kadınların kalçalarıyla düşünmelerine bir itirazım yok. Bu sizin doğanızda var.
ولا جدوى من النساء اللاتي يفكرن بمفاصلهم ، هذه طبيعتهم

bana yardım eden 50'nin üzerindeki o kadınlar gibi yardım ederdim.
وأصبحت مثل النساء اللاتي قدمن لي المساعدة والذي يتجاوز عمرهن الخمسين عاماً.

Dünyanın olması gerektiği halini inşaa edecek kadınlar sizlersiniz.
أنتن النساء اللاتي سيبنين العالم كما ينبغي له.

Korumacı giden kadınlarla bu radikal kadınlar farklı kadınlar mıdır?
هل هن نوعين مختلفين من النساء اللاتي يحافظن على التقاليد و اللاتي يتطرفن عنه؟

Kontrol edemediğin kadınlarla böylemi başa çıkıyorsun?
اهكذا تتعامل مع النساء اللاتي لا تستطيع السيطرة عليهن

Peçeden bahsederken, yani kumaş çuvallara bürünmüş kadınlardan bahsedeken,
وخاصة عندما تتحدث عن الحجاب مثلا او عن النساء اللاتي يرتدين الخمار الكامل

Kaç kadınla birlikte olduğun artık benim meselem değil.
انها لم تعد قضيتي كم عدد النساء اللاتي تخرج معهن