"kadınlar yıllarca, eşitlik ve oy hakkı için barış içinde kampanyalar yürüttüler." | Open Subtitles | لقد ناضلت النساء على مدى العقود من أجل المساواة والحق في التصويت |
Deneyimlerime göre, bu tür etkinliklere katılanların neredeyse tamamını kadınlar oluşturuyor. | TED | ومن واقع تجربتي، الحضور لمثل هذه الفعاليات هم النساء على نحو حصري تقريبًا. |
Meslektaşlarıyla daha çok iş birliği yapıyorlar, parti sınırları içinde çalışıyorlar ve kadınlar, sağlık, eğitim ve sivil haklara dair kanunları daha çok desteklemeye meyilliler. | TED | يتعاونّ بشكل أكبر مع زملائهنّ، يعملن مع الأحزاب المختلفة، وأن النساء على الأرجح يدعمن التشريعات التي تحسن طرق الوصول إلى الرعاية الصحية والتعليم والحقوق المدنية. |
Tüm problemlere, kadınların online alandaki deneyimlerine ve siber tacize değinmek için 2012'de Dijital Haklar Vakfı'nı kurdum. | TED | وقمت بتأسيس مؤسسة الحقوق الإلكترونية في عام 2012 لمعالجة جميع قضايا وتجارب النساء على الإنترنت والتحرش على الإنترنت. |
Genelde iş hayatında kadınların etkisi üzerine bütün bir ders saati dolduracak kadar konuşurum. | TED | و لن أكرّس كل المحاضرة لأثر النساء على مجتمع الأعمال |
Erkekler bunu sergilediklerinde ödüllendiriyorlar. kadınlar aynı şeyi yapınca cezalandırıyorlar. | TED | لذلك يكافأ الرجال على استعراض غضبهم، وتعاقب النساء على فعل الشيء نفسه. |
Ancak araştırmalar gösterdi ki bazı insanlar, özellikle kadınlar bu şekilde su korumaya yatkın değildi. | TED | على أي حال، كشفت المقابلات أن بعض الناس، النساء على وجه الخصوص، لم يكن حريصات على اتباع تلك الطريقة. |
Neden kadınlar porno filmleri sonuna kadar seyrederler? | Open Subtitles | لماذا تصر النساء على مشاهدة الافلام الجنسية للآخر |
1994'te, kadınlar savaş gemilerine alınmaya başladığında fantezisini gerçekleştirmek için askere yazılmış olabilir. | Open Subtitles | منذ أن جندنا النساء على سفن قتالية في عام 1994 هذا المجنون قد يكون مجنداً يعمل بدافع الإنتقام |
Telefondaki kadınlar için nasıl göründüğümün ya da babamın işinin bir önemi yok. | Open Subtitles | النساء على الهاتف لا يهتمون من أي طائفة او طبقة انا ? او ماذا يعمل والدي |
kadınlar korkutuluyor, kendi bedenlerini satmaya zorlanıyor. | Open Subtitles | إنها عبودية , إجبار النساء على بيع أجسادهن |
Bu kadınlar sağ mı değil mi bilmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | نحتاج لأن نعلم إن كانت هذه النساء على قيد الحياة أم لا. |
İşte bu yüzden, kadınlar gerçek eşitlik sahibi olana dek kimseyle yatmayacağım. | Open Subtitles | لهذا، حتى تحصل النساء على المساواة الحقيقية، سأمتنع عن الجنس. |
İşçilik istatistikleri: kadınlar yönetici pozısyonlarının çoğunluğunu dolduruyor. | TED | وإحصائيات العمل :تستولي النساء على معظم الوظائف الإدارية . |
ve Dinî Polis, sözde İslamî hayat tarzını her vatandaşa zorla benimsetir. Mesela kadınlar başlarını örtmeye, tesettüre uygun giyinmeye zorlanır. Bu oldukça otoriter | TED | وهذه الشرطة الدينية .. تفرض ما تراه الطريقة الاسلامية للحياة لذا يجبر كل مواطن بالقوة على القيام بوجهة نظرهم لذا تجبر النساء على تغطية الوجه بما يدعى النقاب، لتغطية الرأس وهذا استبدادي .. |
kadınlar binlerce yıl gösterdiler ki merhametten doğan kuvvet süzülmemiş, dolaysız bir yolla acı çekmeyi algılamaktır olduğu gibi. | TED | ان النساء على مدى آلاف السنين مثلنّ القوة الباذخة والتي ترمز للتعاطف بصورة غير محدودة .. و غير مقيدة في عكس المعاناة كما هي |
Ne yazık ki kadınlar daha az şeye sahip oldu. | TED | وللأسف، حصلت النساء على القليل. |
"Manipülatif" terimi genellikle kadınlar için aşağılama amaçlı kullanılır. Bu durum, kadınların amaçlarına ulaşmak için doğrudan çatışmaya girmek yerine, başka yollar bulmak zorunda bırakıldıklarına işaret eder. | TED | غالباً ما يعكس مصطلح "المتلاعبة"، الذي يحمل ضد النساء على نحو مهين، واقعاً وجدت فيه النساء في أغلب الأوقات طرقاً بديلة عن المواجهة المباشرة للوصول إلى أهدافهن. |
Çok büyük bir sebep kadınların hayatları boyunca muhtemelen yüz yüze ilişkilerini nispeten daha çok önemseyip biçimlendirmesi. | TED | أحد أكبر الأسباب هو أن النساء على الأغلب يجعلن أولوية واهتمام لعلاقاتهن وجهاً لوجه خلال حياتهن. |
Bu meslek kadınların çağlar boyunca yaptığı işlerle ilişkilendirilmektedir. Toplumun gittikçe görmezden geldiği, kendini alıştırdığı işler. | TED | والعمل نفسه مرتبط بما قامت به النساء على مر التاريخ، عمل لا يلاحظ بتاتا ويعد من المُسَلّمات في ثقافتنا |
Sally, onu izlemeni ve bu dünyadaki kadınların neler yaptığını öğrenmeni istiyorum. | Open Subtitles | سالى اريدك ان تراقبيها , و انت تعلمى ماذا تفعل النساء على هذا الكوكب و لما لا يفعل هارى هذا؟ |