Lifler ayrıca nişastayı tutarak yıkılımasını bir miktar engelleyebilir. Bu durum dirençli nişasta oluşumuyla sonuçlanır. | TED | يمكن للألياف منع النشويات من التشقق و نتاج ذلك ما يطلق عليه بمقاومة النشويات |
Biraz nişasta vardı. Ekmek yoktu. | Open Subtitles | كان لدينا القليل من النشويات لكن لم يكن لدينا خبز |
nişasta sıvıyı emer. | Open Subtitles | سائل إمتصاص النشويات الذي يقلل كمية القيء |
Süt ürünleri yok, şeker yok, sınırlı karbonhidrat. | Open Subtitles | بلا منتجات ألبان, بلا سكريات, و بغذاء قليل النشويات طبعاً |
2004'ten beri karbonhidrat içeren besin yemedim. | Open Subtitles | لم اتناول النشويات منذُ عام 2004. |
Bana nişastalı yiyecekler ile güzel ve rahatlatıcı yemekler pişirerek kederin azaltılabileceği öğretildi. | Open Subtitles | لقد تعلمت كيف أصرف الحزن بالخبز الجيد والطعام المريح وبالتالي الكثير من النشويات |
Tüm nişastalı yiyecekler üçkağıttır. | Open Subtitles | النشويات بأكملها هي احتيال. |
Yedikleri çoğu şey nişasta veya şeker bu yüzden çocuklar her öğleden sonra bitiyorlar. | Open Subtitles | اغلب ما يحصلون عليه هو النشويات او السكر ولهذا السبب ينام الاطفال كل ظهر |
Çok fazla şekerin yanında işlenmiş nişasta da zararlı beyaz ekmek, beyaz pirinç patates ürünleri, ve hazır mısır gevrekleri sindirim kanalında anında glikoza dönüşüyor. | Open Subtitles | إنها ليست فقط السكريات المفرطة لكن النشويات المصنعة أيضا الخبز الأبيض،الأرز الأبيض |
Çok fazla nişasta oldu. Karides tabağı ister misin? | Open Subtitles | به الكثير من النشويات هل تريدين قريدس؟ |
nişasta ve lifli yiyecekleri düşün: İkisi de polisakkarit, ikisi de bitkilerden elde ediliyor, ikisi de yüz ila binlerce monosakkaritin bir araya gelmesiyle oluşuyor; ama bir araya geliş şekilleri farklı ve bu da vücuttaki etkilerini değiştiriyor. | TED | مثلا الألياف و النشويات كليهما ثنائي السكريات، و كليهما يُستخرج من النبات، يتكونان من مئات الآلاف من أحادي السكريات مرتبطة فيما بينها لكن هذا الإرتباط يختلف و هذا يغير تأثيرها على جسمك . |
Bunlar, çok büyük bir değişim olarak görünmüyor olabilir fakat her ülkedeki ağırlıklı olarak nişasta yiyen yoksul kesimi düşünmeye başladığınızda bunun sınırda olan insanları ciddi eksikliklerin sınırına taşıyacağını ve her tür sağlık sorunları yaratacağını fark ediyorsunuz. | TED | لا تبدو هذه التغييرات كبيرة، ولكن عندما تنظرون إلى الفقراء في جميع الدول الذين تغلب النشويات على غذائهم فهذا سيودي بمن هم على الحافة إلى الهاوية حيث حالات النقص الشديد مما يتسبب في المشاكل الصحية بمختلف أنواعها. |
nişasta iyi gelir vücuduna. | Open Subtitles | النشويات مفيدة لقوامك |
Çünkü Fransa'da dans demek, karbonhidrat yakmaktan fazlası demektir. | Open Subtitles | -لأن أكثر شيء يحبه الفرنسيون بعد النشويات هو الرقص |
Ben karbonhidrat yemem. | Open Subtitles | لااحب تناول النشويات |
İdman yapıyorum. Bu yüzden karbonhidrat alıyorum. | Open Subtitles | أنا اتمرن لذا اتناول النشويات |
-O kadar karbonhidrat... | Open Subtitles | -عادةً تلك النشويات التي ... |