Geçen gün verdiğin tavsiye için çok teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أردتُ شكراً كثيراً على النصيحة التي نصحتيني بها ذالك اليوم |
Oğluma daha iyi babalık yapması için ona tavsiye verdim. | Open Subtitles | ويطلب منى النصيحة .. كيف يصبح أب صالح لأبنى أنا؟ |
tavsiye mi veriyorsun? Çünkü eğer veriyorsan,burda durmama gerek yok. | Open Subtitles | اذا كنتِ ستعطينه النصيحة فانا لا احتاج ان اتواجد هنا |
Ve 20 dakika sonra "Tavsiyen için teşekkür ederim" der. Fark ederiz ki hiçbir tavsiye vermemişiz. | TED | و بعد 20 دقيقة يقولون شكراً لك على النصيحة و من ثم ندرك أننا لم نسدي أي نصيحة |
Ve ona elimden gelen en iyi tavsiyeyi vermeye çalıştım. | TED | فحاولت جاهداً أن أقدم لها النصيحة حسب استطاعتي. |
Tatsız bir konuda eski bir dostuna tavsiye verecek olsan ne dersin? | Open Subtitles | لذا، بدون فرض، لكن أتشعر بتقديم النصيحة لصديق قديم في وضع شائك؟ |
- İyi, tamam. Sana ihtiyacım yok. Herkesten tavsiye alabilirim. | Open Subtitles | لا أحتاج لك يمكنني الحصول على النصيحة من أيّ شخص |
Şimdi, bu tavsiye bedavaydı, ama bu yolculuk 1.50 dolar. | Open Subtitles | والآن, تلك النصيحة كانت مجانية، ولكن هذه التوصيلة بـ1.50 دولار |
Oh my friend, eğer sadece o tavsiye. Gerçek dünyada çalıştı. | Open Subtitles | يا صديقي، إن كنت تلك النصيحة تجدي نفعاً في العالم الحقيقي. |
Aslında harika bir tavsiye ama senin için değil kendim için. | Open Subtitles | بالواقع يا أخي، هذه النصيحة ممتازة لدرجة تحتّم عليّ الأخذ بها. |
Ama ona göre, biz ona bir tavsiye verdik. | TED | لكن إلى ذلك الشخص ربما أعطيناه بعض النصيحة |
Ama en önemli tavsiye ise şudur: Sosyalliği unutun. | TED | ولكن النصيحة الأكثر أهمية هي نسيان الاجتماعية |
Tavsiyen için teşekkür ederim. İkizler burcu doğal olarak meraklıdır. | Open Subtitles | شكراً لك على النصيحة, نحن برج الجوزاء فضوليّون بطبيعتنا |
- Tavsiyen için teşekkürler ama seninkiyle benimki farklı, anlıyor musun? | Open Subtitles | ـشكرا على النصيحة هناك اختلاف بيني وبينك |
Bu arada, bebeğe şarkı söyleme konusundaki Tavsiyen için teşekkür ederim. | Open Subtitles | على كل حال , شكرا على النصيحة للغناء للطفلة هكذا . |
tavsiyeyi, bu fikirleri bilemek, geliştirmek ve öğrenmek için kullanıyorlar. | TED | ويستخدمون تلك النصيحة لصقل تلك الأفكار وتحسينها وللتعلم. |
Kimden gelirse gelsin, böyle tavsiyeler bazen bana göre biraz modern kaçıyordu. | Open Subtitles | ولكن النصيحة التي كانت، لم أقل، وأحيانا صبي الحديثة جدا بالنسبة لي. |
Bu muhteşem nasihat için mi dersten sonra kalmamı istedin? | Open Subtitles | أخبرتنى أن أبقى بعد المدرسة من أجل هذه النصيحة الغالية؟ |
Bu mükemmel aşk tavsiyesi, erkeklerle oyun oynamayı seven birinden geliyor. | Open Subtitles | وتأتى تلك النصيحة العبقرية من واحدة تحب ان تمرح مع الرجال |
Bana verdiğin öğüt için teşekkürler. Harika bir bahisti. | Open Subtitles | أريد فقط أن أشكرك على هذه النصيحة الرائعة |
Bay Blessington, eğer beni kandırmaya çalışırsanız size tavsiyede bulunamam. | Open Subtitles | سيد بليسينجتون ,لن استطيع ان اسدى لك النصيحة لو حاولت خداعى |
Bana söyler misin, bu defa ne tür müthiş tavsiyelerin var? | Open Subtitles | الآن , اخبرني , ماهي النصيحة المثلى اللتي لديك بهذا الوقت؟ |
dedin. Dolayısıyla, bugünün gazetecilerinin, denge konusundaki o tavsiyeye aldırmadıkları görüşünde misin? | TED | لذا، هل تشعرين أن الصحفيين اليوم لا يراعون هذه النصيحة بخصوص التوازن؟ |
Tavsiyeniz için sağolun. Sizden paranızı isteyeceğim. | Open Subtitles | ـ أشكرك على النصيحة ـ انا هنا من اجل المال |
Bay Darcy, gelip bana akıl verin. Bay Hurst bütün kartları topladı. | Open Subtitles | سيد دارسى, تعالى وقدم لى النصيحة فالسيد هيرست يتغلب على |
İşte benden bedava bir ipucu: Kayalardan ve otlardan çorba yapmayı öğrenin. | Open Subtitles | والان خذ هذه النصيحة مني تعلم كيف تصنع طعاماً من الحجارو والعشب |
İkinci tüyo: "Uzmanları dinleyin." | TED | النصيحة الثانية هي: إستمع للخبراء |
Tüm metinler aynı öğüdü veriyor: hiçbir şey yapmayın. | TED | فكل المخطوطات أعطت النصيحة نفسها: لا تقم بفعل أي شيء. |