Tekrar gözden geçireceğim bir şey varsa, o da şu leziz şampanyadan bir kadeh daha almak olacaktır. | Open Subtitles | الأمر الذي سأعيد النظر فيه هو الحصول على كأس آخر من الشامبانيا |
Ama gözden geçirdiğimiz her parça kanıt, her varsayım yeniden gözden geçirilebilir. | Open Subtitles | ولكن كل قطعة من دليل لدينا يمكن أن يعاد النظر فيه, كل فرضية وضعناها مسبقاً يمكن أن يعاد فحصها. |
İlk muayenesinde bir şeyi gözden kaçırmış olabilir misin? | Open Subtitles | هل كان هناك أي شيء عند الفحص الاولي تريدين اعاده النظر فيه |
Başka bir yol var ama bunu düşünmek istemezsin. | Open Subtitles | يوجد خيار بديل ولكن... لعلك لا تود النظر فيه. |
Belki tekrar düşünmek istersin. | Open Subtitles | حسنا ، ربما يجب النظر فيه. |
Majesteleri, lütfen tekrar düşünün! | Open Subtitles | فخامتكَ، رجاءً أعدْ النظر فيه! |
Mimarımız her şeyi iyice gözden geçirmeli ve her şeyin tamamıyla güvenli olduğundan emin olmalı. | Open Subtitles | نحتاج أن يعيد مهندنسنا النظر فيه بعناية ويتأكد من أن كل شيء آمن ومطابق لكون الإنشاء. |
Umut ediyorum ki onları gözden geçirirsiniz ve kararınızı tekrar düşünürsünüz. | Open Subtitles | - على أمل، أنك سَتُراجعُه -وتعيدُ النظر فيه. |
Böylece Bay Monk konuyu yeniden gözden geçirebilir. | Open Subtitles | ثمّ لَرُبَّمَا السّيد Monk سَيُعيدُ النظر فيه. |
- Hikâyeyi bir kez daha gözden geçirmeliyim. | Open Subtitles | لا بد لي من النظر فيه مرة أخرى. |
Ama bana kalırsa kararınızı tekrar gözden geçirmelisiniz. | Open Subtitles | لكنني أظن أن عليك أن تعيد النظر فيه. |
Bu konuyu yeniden gözden geçirdim. | Open Subtitles | لقد أعدتُ النظر فيه |