"النفاق" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yüzlülük
• yüzlü
• İkiyüzlülük
• ikiyüzlü
• ikiyüzlülüğü
• riyakârlık
• İkiyüzlülüğün
• ikiyüzlülükten
• ikiyüzlülüğe
• ikiyüzlülüklerini
• yüzlülüğü
• yüzlülüğün
• Riyakarlık
• riyakârlığın
• ikiyüzlülüğünü

Batı demokrasilerinin iki yüzlülük ve başarısızlığı ile ilgili haykırabilirsiniz ve sizin yolunuzun nasıl daha iyi olduğunu açıklayabilirsiniz, fakat bu hiçbir zaman işe yaramamıştır.
يمكنك اسْتحْضار النفاق وإخفاقات الديمقراطيات الغربية وشرح كيف أن طريقتك هي أفضل، لكن ذلك لم ينجح معك أبدًا.

Ortamdaki iki yüzlü devasa file rağmen kendimi seni uyarmak zorundaymışım gibi hissediyorum dehşete düştüm.
على الرغم من النفاق الأخلاقي الكبير في هذه الغرفة أشعر بإن عليَّ القلق و الفزع

YV: Büyük bir ikiyüzlülük söz konusu.
يانيس: حسناً، يوجد هناك درجة كبيرة من النفاق.

Özellikle günümüzün kamu alanlarında, kadınlara yapılan ikiyüzlü muameleyi de düşününce bu konuda bir şeyler yapmaya karar verdim.
بجانب النفاق في كيفية معاملة النساء، وخاصة في المساحت العامة اليوم، قررت أن أفعل شيء ما حيال ذلك.

Seninle yaşadığım 40 yıl boyunca maruz kaldığım ikiyüzlülüğü düşünüyorum da.
كل النفاق الذى عشته أربعون سنة قد عشته معك

Bu yeminimi çiğnersem, büyük riyakârlık yapmış olurum.
والإخفاق بتشريف ذلك القسم سيكون أسوأ نوعٌ من النفاق

İntikam konusunda nutuk çekmen biraz iki yüzlülük olmadı mı sence de?
هناك القليل من النفاق فيك خلال محاضرتكِ له عن الإنتقام ، ألا تظنّين ذلك؟

İki yüzlülük bu işin suyunda var.
النفاق جزء من هذه التجارة ، أنه جزء منها

Sanırım beni en çok üzen şey iki yüzlülük oldu anne.
أعتقد أن أكثر ما يزعجني حول يا أمي، هو النفاق.

Ödeme bekleyen ortaklarım var, ve bu adamlar bu iki yüzlü, bu para takıntılı aşağılık herifler inan bana, mazaret kabul etmiyorlar.
لدي شركاء يحتاجون لأجورهم وهؤلاء الرجال.. هذا النفاق الهوس المالي الأعمى ثق بي، إنّهم لا يقبلون بالأعذار

Benim de bir çok kusurum var ama iki yüzlü değilim.
الآن لدي الكثير من الرذائل.. النفاق ليس أحدهم.

Daha çok ikiyüzlülük vardı belki, o kadar.
ربّما الكثير من النفاق, لكن هذا كلّ ما في الأمر.

Çizgi romanlarda da aynı ikiyüzlülük var; ama şifreli bir ikiyüzlülük...
مثل النفاق الموجود في القصص المصورة لكن هنا النفاق مُشفر.

Böyle ikiyüzlü olunması çok yazık. Bazıları canlarının istediğini yapıyor. Bazılarının da burunlarından geliyor.
شيئ مؤسف أن نجد مثل هذا النفاق هنا بعض الناس يفعلون ما يريدون,لكن هكذا الحياة

İnsanlar nasıl bu kadar soğukkanlı ve ikiyüzlü... olabiliyor anlamıyorum.
أنا لا أعرف كيف بعض الناس يتعايشون مع هذا النفاق الحياة بوجهين مختلفين

Sen ikiyüzlülüğü, boyun eğmeyi reddederek daha iyi... bir şey kurmak istedin.
رغبتِ بشيء أفضل من خلال رفضكِ ان تقدمِ إلى النفاق

Orası riyakârlık kokuyor.
المكان بأكمله, يفوح برائحة النفاق

Hayır, biz ikiyüzlülüğün ötesine gittik, baba. şimdi sadece demek istiyoruz.
لا اعتقد اننا تخطينا معنى النفاق الان اصبحنا مجرد وضيعين

Lütfen, Profesör, ikiyüzlülükten vazgeçin.
لكن لا تتوقعني أَن أَندمج في الأمر من فضلك ، أيها الأستاذ أنقذني النفاق

Ama hem kendini mahvedersin, hem de benim bu ikiyüzlülüğe baş kaldırma hakkımı elimden almış olursun.
لكنك تجازف بسمعتك و تمنعني من حقي للوقوف ضد هذا النفاق

Ayrıca çağımızın ikiyüzlülüklerini ifşâ eden "Haşin Kurtarıcı" olmanın ne kötülüğü var?
ما المانع من أكون رسول مسيحي يؤدي دور الغاضب ويشجب النفاق في زمننا؟

Yalan söylüyor ve aldatıyorsun ama iki yüzlülüğü görmezden geliyorsun.
انت تكذب وتخون, ولكن أنت رسمت خط النفاق

Bütün bunların da üzerinde, hepiniz, muhafazakâr iki yüzlülüğün ağa babası olan
وعلى رأس ذلك، يا رفاق جميعا تحت النفاق المحافظ

Balonlar yüzünden kızgın değilim. Riyakarlık yüzünden kızgınım.
لست غاضبة بشان البالونات انا غاضبة بشان النفاق

Ve ben ikinci riyakârlığın toplumumuz için daha büyük bir tehlike arz ettiğine inanıyorum.
وأعتقد أنّ النفاق في الحالة الأخيرة يُمثّل خطراّ أكبر بكثير على مجتمعنا.

"...kapitalizmin çirkin yüzünü ve ahlaki ikiyüzlülüğünü ortaya çıkarıyor.
الوجه القبيح للرأسمالية وحقيقة النفاق الأخلاقي