Yürürlükte olan bu noktayı vurgulamak istiyorum gizem, ana düğüm, hem din.. | Open Subtitles | أُريدُ التَأكيد في هذه النقطةِ بِأَنَّ هذه كَانتْ، في الواقع، اللغز، العقدة الرئيسية المطروحة للحل |
Baba, aptal değilsin Asıl noktayı görmüyorsun | Open Subtitles | الأَبّ، أنت لَسْتَ أخرسَ. تَغيّبتَ عن النقطةِ كليَّاً. |
Belki biz de birbirimize karşı rahat davranabileceğimiz noktaya gelmişizdir. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا نحن في تلك النقطةِ حيث نحن يُمكنُ أَنْ نَكُونَ مرتاحينَ فقط أنْ يَكُونَ مَع بعضهم البعض. |
Bu noktaya kadar işin içinde olacağımı sanmıyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنَّ أنا ما زِلتُ أَكُونُ معقّد في هذه النقطةِ. |
Bir noktada eğlence için para ödüyorsunuz. | Open Subtitles | في هذه النقطةِ في حياتِكِ، أنت تقريباً بسلام بدَفْع له. |
Memur bey, bu noktada neye inanacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | النائب،أنا لا أَعْرفُ ما يَعتقدُ في هذه النقطةِ. |
Şimdi, bu noktadan sonra stratejimiz; | Open Subtitles | الآن، إستراتيجيتنا مِنْ هذه النقطةِ على أَنْ تُعرّضَ إنتهاكاتَ الشرطةِ، |
Her zamanki gibi asıl noktayı atlıyorsun | Open Subtitles | كالمعتاد، تَغيّبتَ عن النقطةِ. |
Hayır,hayır, önemli noktayı kaçırıyorsun: | Open Subtitles | لا، لا، لا. أنت تَتغيّبُ عن النقطةِ. |
Baba, sanırım esas noktayı unutuyorsun. | Open Subtitles | الأَبّ، أعتقد أنت فقدان النقطةِ. |
O noktayı geçecek ardından batı'ya, yani solunuza döneceksiniz ve ... İkinci bir grup bayrağa ulaşana kadar ... dağlar arasında 20 ile 27 km arası yol katedeceksiniz. | Open Subtitles | أنتم ستمضون قدماُ من هذه النقطةِ ... تتجهللغربُفوراً - إلى يسارِكَ - |
Hayır, önemli noktayı kaçırıyorsun. | Open Subtitles | لا، أنت تَتغيّبُ عن النقطةِ. |
Bir noktayı kaçırıyorsun. | Open Subtitles | أنت تَتغيّبُ عن النقطةِ. |
Yerin dibine gire gire artık ölmüş olmayı dileyeceğin bir noktaya gelmelisin. | Open Subtitles | أنت ستحفر وتحفر وتحفر حتى تَصِلُ إلى النقطةِ التي تتمنى لو كنت ميتا عندها |
Öyle bir noktaya geldim ki, bir insanı buna zorunlu kılan hiçbir madde bulamadım, sadece beni değil, tanıdığım birçok insanı da ilgilendiriyordu ve istifa etmekten başka çare bulamadım. | Open Subtitles | أنا في تلك النقطةِ, لم أَستطع أَنْ أَجِدَ القانونَ الذي يجَعلَ الشخص مسؤولابشكل واضح على الاقل ليس أنا ,و ليس معظم الأشخاص الذين أعرفهم و لم يكن لي خيارٌ سوى الإستقالة |
-Bu noktaya takıldım. | Open Subtitles | في هذه النقطةِ أَنا مُدمِنُ. |
Sayın Yargıç, bu noktada yerimi meslektaşım Charles Gunn'a bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | آه، حضرتك، في هذه النقطةِ أوَدُّ أَنْ أَتْركَ الأرضيةَ إلى زميلِي تشارلز غان تمت الملاحظة |
Masum kişiler bu noktada korku içine düşerler | Open Subtitles | تَرى، رجل بريء، هو مُفزَعُ في هذه النقطةِ. |
Şu noktada ihtiyaç duyduğu tek şey istirahat. | Open Subtitles | أعتقد أمّ مَنْ الضَّرُوري أَنْ تُتْرَكَ بسلام في هذه النقطةِ. |
Bu noktadan sonra, olaylar hızla gelişti. | Open Subtitles | حَدثتْ أشياءُ جميلة بسرعة مِنْ تلك النقطةِ. |
Bu noktadan sonra önemi yok. | Open Subtitles | هو لا يَهْمُّ حقاً في هذه النقطةِ. |