Etkinlikteki son gecede, ateşe verilmeden önceki kolektif duygu çok kuvvetli ve tarif edilemez. | TED | فالمشاعر الجماعية لهذا المكان لا تقاوم ولا توصف، قبل إضرام النيران في الليلة الأخيرة من الحدث. |
Bir vaazı sırasında, beyaz erkeklerden oluşan bir topluluk onu, konuşma yaptığı çadırı ateşe vermekle tehdit etti. | TED | في إحدى عظاتها هدد حشد من البيض المتعصبين بإشعال النيران في خيمتها التي كانت تتحدث فيها. |
Sadece kendini değil, aynı zamanda dünya atmosferini ateşe verebilir ve tüm insan hayatını yerle bir edersin. | Open Subtitles | عندما تكون قادر على إطلاق هذه النيران في الجو، واضعا نهاية لكل حياة |
Meteor yağmuru çiftliği mahvetmişti. Tüm arazimi ateşe vermişti. | Open Subtitles | السقوط النيزكيّ حطّم مزرعتي، وأضرم النيران في حقلي بأسرهِ. |
Bizim taraf cesaretini kaybetmedi ve onları dumandan boğmak için lastikleri ateşe atmaya başladı. | Open Subtitles | لم يفقد جانبنا الشجاعة،وبدأ بإشعال النيران في إطارات السيارات لجعلهم يختنقون من الدخان |
Petrol sahalarımızı ateşe verip gözü kara ve azimli bir şekilde evlerimizi yağmalayıp yok etmeye, kadınlarımıza tecavüz etmeye geliyorlar. | Open Subtitles | لقد أضرموا النيران في حقول النفط وهذا علي الأرجح علينا يائسة والعزم على نهب و تدمير منازلنا واغتصاب نسائنا |
Sahipleri çarmıha gerecek, donanmalarını ateşe verecek kalan son askerlerine kadar öldürecek ve şehirlerini toza toprağa katacağım. | Open Subtitles | لَسوف أصلب الأسياد. سأُضرم النيران في أساطيلهم. وسأقتل كُلَّ جنديٍّ من جنودهم وأُعيد مدنهم الى تراب. |
Akvaryumunuzda avlansa, mutfağınızı ateşe verse, | Open Subtitles | وإصطاد السمك من حوضك وأضرم النيران في مطبخك |
Göğüslerimi ateşe verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أشعل النيران في نهدي |
Belki de bütün daireyi ateşe veririz. Tuttun mu? | Open Subtitles | ربّما إشعال النيران في المنزل بالكامل. |
Hepsinin evlerini ateşe vermeme sebep olma. | Open Subtitles | لا تجعلني أضرم النيران في بيوتهن كلهن |
Beni bayıltıp barı ateşe vermiş. | Open Subtitles | لقد ضرتني وأشعلت النيران في البار |
Daha sonra da evi ateşe verip kaçtılar. | Open Subtitles | لذلك أشعلوا النيران في المنزل و هربوا |
Ama içinde insanlar olan evi ateşe veren bir sayko barbie dersen işte orada çizgiyi çekerim. | Open Subtitles | لكن باربي المجنونة تضرم ...النيران في منزل أحدهم، هذا هنا أضع الحد علينا الذهاب للمنزل |
Orada bir orta çağ kütüphanesinde bulunan, Arapça ve çeşitli Afrika dillerinde, astronomiden coğrafyaya, tarihten tıbba kadar uzanan konularda yazılı, belki de sertleşme sorunu tedavisi hakkında yazılmış ilk kitabı da içerisinde barındıran, 30.000 el yazmasını ateşe verdiler. | TED | حيث أشعلوا النيران في مكتبة هناك تعود إلى العصورالوسطي وتضم 30.000 مخطوطة مكتوبة باللغة العربية ولغات إفريقية عديدة وتتراوح موضوعاتها بين علم الفلك إلى الجغرافيا، التاريخ والطب ، بالإضافة إلى كتاب يضم سجلات لعلها الأولى لمعالجة عدم القدرة على الإنتصاب عند الذكور. |
Ve böylece Yunanistanın kalbini ateşe çevirecek güçleri harekete geçirdi. | Open Subtitles | "واستحثّ زحف قوّات ستُنزل النيران في قلب (اليونان)" |
O kundakçı tüm mahalleni ateşe verdiğinde hayatını ben kurtarmıştım. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتك في (تولسا) بتلك الليلة التي اضطرمت فيها النيران في الحيّ |
Elimde dilenci kâsesi, çalıların arasında gizlenmiş biraz paralı birini görsem üstüne atlamaya hazır vaziyette bekliyorum sense yarım milyon doları ahmakça bir iş için ateşe atmaya... | Open Subtitles | أنا أختبيء في الأدغال متوسّلًا، منتظر لأقفز على أيّ شخص يبدو مثل المال... وأنتِ مستعدة لإشعال النيران في نصف مليون دولار على شخصٍ أرعن. |
- Evlerini ateşe vermiş. | Open Subtitles | أضرمت النيران في منزلهم |
Georgia'da evler ateşe verilmiş, muhtemelen kundaklama. | Open Subtitles | عدد من المنازل اشتعلت فيها النيران في (جورجيا)، على الأرجح مفتعلة |