ويكيبيديا

    "النيكوتين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nikotin
        
    • nikotine
        
    • nikotini
        
    • nikotinin
        
    • Nikotinden
        
    • nikotinle
        
    Bu sanki kükürt kaplı, nikotin sarısı... çürümüş bir ciğeri iştahla yemek gibi. Open Subtitles كان الأمر مثل الدخول في رِئة رِئة مبقعة بالكبريت و النيكوتين صفراء منفوخة
    Zehir olarak nikotin kullanmak normal değil, yani ya çok iyi eğitimli ya da biri ona yol gösteriyor. Open Subtitles استخدام النيكوتين كسم هو غير اعتيادي بدرجة كبيرة لذا اما ان يكون مطلع للغاية او تحت اشراف أحد أخر
    Sigarayı bırakmak, nikotin yoksunluğundan dolayı endişeye ve depresyona yol açabilir. TED الإقلاع عن السجائر قد يؤدي إلى الإصابة بالاكتئاب والقلق، الناتجين عن انقطاع النيكوتين.
    Her zamanki sanıklar, yani doymuş yağlar ve şeker, nikotin, afyon, kokain, alkolün fazlası ve kronik stres. TED المتهمون عادة، مثل الدهون المشبعة والسكر النيكوتين والأفيون والكوكايين والإفراط في الكحول باللإضافة للضغوط المزمنة
    15 binden fazla farklı e-sıvı aromasından ve birkaç farklı nikotin konsantresinden istediklerini seçip TED بوسعهم الاختيار من بين 15,000 صنف من نكهات السوائل الإلكترونية وعدة تركيزات من النيكوتين.
    kendi nikotin aroma kombinasyonlarını bile yapabilirler. TED ويستطيعون أيضًا صُنع خليطهم الخاص من النيكوتين.
    Bu cihazların çoğu, bir paket sigarayla aynı miktarda nikotin içeriyor. TED تحتوي العديد من هذه الأجهزة على كمية من النيكوتين تُعادل ما يوازي علبة سجائر كاملة.
    Yani nikotin kullanan gençler sadece kendilerine değil, gelecek nesillere de zarar veriyor. TED ولذلك، فإنّ المراهقين الذين يُدخنون النيكوتين لا يؤذون أنفسهم فقط ولكن أيضًا أولادهم في المستقبل.
    E-sigaranın sadece varlığı bile nikotin bağımlısı gençlerden oluşan bir nesle yol açabilir. TED إن تفشّي السجائر الإلكترونية قد يؤدي إلى إدمان جيلٍ كاملٍ من الشباب على النيكوتين.
    Paket ise günlük nikotin desteğini sağlayan bir depolama kabıdır. TED العبوة هي حاوية لتخزين النيكوتين ليوم واحد.
    Anlaşılan o ki, hafif bir sigarada da sıradan bir sigarada olduğu kadar nikotin bulunuyor. TED يتضح أن هناك بالفعل كمية من النيكوتين داخل السيجارة الخفيفة كما السيجارة العادية.
    Ayrıca sigaranın nasıl uyuşturucu madde taşıma aracı olduğuna ve nikotin taşıdığı o olağanüstü etkiye de çok dikkat ediyoruz. TED أولينا أيضًا اهتمامًا كبيرًا لكيفية عمل السيجارة كجهاز لتوصيل الدواء وكفاءتها الملحوظة في توصيل النيكوتين.
    Sigara içen kimse sigarayı içtiğinde nikotin o nefesten beyine 10 saniyeden daha kısa sürede ulaşıyor. TED عندما ينفُخُ المدخن السيجارة، يصعد النيكوتين من تلك النفخة إلى الدماغ في أقل من عشر ثواني.
    nikotin azaltma politikasının nesle ait etkisi derindir. TED إن سياسة التأثير على الأجيال للحد من النيكوتين عميقة.
    Bu bant sürekli olarak vücuduma nikotin veriyor sigara içme isteğimi yok ediyor. Open Subtitles هذه الرقعة تنشر النيكوتين في جسدي ، وتقلل من رغبتي بالسجائر
    Anlıyorum, sanırım nikotin bandı değişim zamanımız geldi. Open Subtitles أظن أنه حان الوقت لتغيير رقعة النيكوتين لأحدهم.
    Biz nikotin teslimatı işindeyiz. Open Subtitles شيء لتوصيل النيكوتين وسيلة لتوصيل النيكوتين
    nikotin eklemeseler de, açıkça manipüle ediyorlar. Open Subtitles ليس بإضافة النيكوتين ولكن بالتلاعب في الكمية
    O doları nikotine ve tütüne harcamaya karar veren sendin sonuçta. Evet. Open Subtitles كان ذلك دولار قررت أن تصرفه على النيكوتين و التبغ ـ نعم
    Tırnak yemiyorum. Parmaklarıma bulaşan nikotini emmeye çalışıyorum. Open Subtitles لست أقضمها ، أحاول امتصاص النيكوتين المتبقي على أصابعي
    E-sigaralar aslında sigara bağımlılarına nikotinin daha temiz bir türünü sunmak için üretilmişti. TED لقد صُنعت هذه السجائر في الأساس لمنح المدخنين شكلًا أنقى من النيكوتين لتقديم يد العون في إدمانهم على السجائر.
    Nikotinden daha kötü şeyler var burada, ahbap. Bulacağım. Open Subtitles هناك اشياء اسوأ من النيكوتين وانا ساجدها
    nikotinle teması olan tek kişi ben değilim. Open Subtitles أنا لست الوحيد الذي كان على اتصال مع النيكوتين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد