Tek yaptığımız sistemin yürümesini sağlamak. | Open Subtitles | كُل ما نفعلُه هوَ أن ننقلهُم عبرَ النِظام |
Tüm bu yıllar boyunca sistemin içindeydin... tüm bu yıllar boyunca onlar için çalıştın, kendi türünü hapsettin... hiç kendini halkına ihanet eder gibi hissettin mi? | Open Subtitles | طَوالَ تِلكَ السِنين التي قَضَيتَها في النِظام... . طَوالَ تِلكَ السِنين عَمِلتَ لهُم تَسجِنُ فيها أبناءَ جِلدَتِك... |
Destiny'nin, yıldız sistemine girdiği andan itibaren, amacı buydu. | Open Subtitles | هذا ما أرادتهُ "القدر" من لحظه دُخولها النِظام النِجميّ. |
Destiny'nin, yıldız sistemine girdiği andan itibaren, amacı buydu. | Open Subtitles | هذا ما أرادتهُ "القدر" من لحظه دُخولها النِظام النِجميّ. |
Kameralarımız var ama onlar bilgisayarı besleyen dijital sisteme yönlendiriyorlar. | Open Subtitles | لدينَا كاميرات لكنّهم يغيرونها إلى النِظام الرقمي الذي يُغذّي الكمبيُوتر. |
Düzenin onarılması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان لا بدّ من إستعادة النِظام. |
SeaWorld'de o sistemin içindeki hiçbir balinanın ona benzemediği anlaşılmalı. | Open Subtitles | لأي شخص فى الماء. وعليك أن تفهم أنهُ لا يوجد من الحيتان الأُخري فى "عالم البحار".. موجود فى هذا النِظام بهذا الشكل. |
sistemin beni savunacağı gerçeğine inandım, ama sen, James Lambert, benim inancıma ihanet ettin. | Open Subtitles | لقَد وَثَـقت في أنَّ النِظام سيَـحميني، لكِنَّـكأنتَ،( جايمسلامبـارت)،قَدخُـنتَثِقَـتي. |
- O sistemin ta kendisi. | Open Subtitles | هو النِظام. |
Destiny'nin, yıldız sistemine girdiği andan itibaren, amacı buydu. | Open Subtitles | هذا ما أرادتهُ "القدر" من لحظه دُخولها النِظام النِجميّ. |
Destiny'nin, yıldız sistemine girdiği andan itibaren, amacı buydu. | Open Subtitles | هذا ما أرادتهُ "القدر" من لحظه دُخولها النِظام النِجميّ. |
Bu sisteme istediğini sokabilirim ya da çıkartabilirim. | Open Subtitles | يُمكنني أن أعطيكَ ما تُريد للداخِل أو الخارِج، عبرَ النِظام |
Maria'yı sisteme soktum. | Open Subtitles | أدرجتُ (ماريّا) في النِظام |
Düzenin tekrar sağlanmasıyla, | Open Subtitles | و هكذا بعدَ استعادَة النِظام |