Bütün gece buradaydım ve ancak Yarısını bitirebildim. | Open Subtitles | كنت هنا طوال اللّيل ، و بالكاد انتهيت من النّصف |
Yarısını annesi için emanet hesabına aktarırsam kalan yarısının benim olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد عرض عليّ النّصف إن وضعتُ النّصف الآخر في الحساب البنكيّ الذي أنشأه لوالدته. |
Gitmem gerek. Lütfen Yarısını ödeyebilir miyim? | Open Subtitles | يجب أن أذهب، هل يُمكنني أن أدفع النّصف على الأقل؟ |
konuşmamın Yarısını belki de bu konuya ayıracağım hakkında konuşurken, bilirsiniz, kaderci anlayışımızın nasıl yanlış olduğunu kanıtlama imkanını konuşacağız yani, belli başlı şeyleri yaparak | TED | إلّا أنّني سأمضي النّصف الأخير من هذا الحديث... في بحث إمكانيّة تجنّب جعل التّقدّم في العمر يعني الهرم بالضّرورة... وذلك من خلال بذل بعض الجهد في هذا الصّدد |
Köpeği Baxter, diz arkası kirişlerimin alt Yarısını yemişti. | Open Subtitles | كلبه (باكستر) أكل النّصف السّفلي من أربيّتي! |
Yarısını al. | Open Subtitles | خذوا النّصف فقط. |
Yarısını temin edeceğim. | Open Subtitles | سأحضرُ لك النّصف. |