Kuzey Kutbu'ndan bir misafirimiz var ve sizlere hediyeler getirmiş. | Open Subtitles | لدينا زائر من القطب الشمالي , وقد قام بإحضار الهداية |
Kuzey Kutbu'ndan bir misafirimiz var ve sizlere hediyeler getirmiş. | Open Subtitles | لدينا زائر من القطب الشمالي , وقد قام بإحضار الهداية |
Hayatın mucizesi. İnsanlar hediyeler getirirler. | Open Subtitles | اعجوبة الحياة ، الهداية التي يحضرها الناس. |
Ev yapımı hediyeler, havalı ailelerin ne kadar muhteşem olduklarını gösterir. | Open Subtitles | الهداية المصنوعة في المنزل تظهر مدى روعة الاسر الرائعة |
Şimdi kutsal annemize bu sorunu bir çift olarak atlatabilmeniz için yol gösterip bağışlaması için dua etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تصلي للأم المقدسة و تطلبي منها الهداية و السماح حتى تتمكنا كزوجان من الأستمرار |
Ama babandan gelen bu pahalı hediyeler senin acını ortada kaldıramaz. | Open Subtitles | ولكن هذه الهداية الغالية من والدكِ |
Bu hediyeler baş döndürücü. | Open Subtitles | هذه الهداية رائعة جداً |
Hayat yolundaki rehberlik ve o yolda ılımlı ilerleyebilmek için dua etmen lazım. | Open Subtitles | عليك أن ترجو الهداية وتستر على نفسك |
Kutsal Ruh'un rehberliği için dua ediyoruz. | Open Subtitles | ..ندعو أن يلهمهم روح القدس الهداية |
Doğru yol için dua edelim. | Open Subtitles | علينا أن نطلب الهداية من الله |