Bu mesele duyulursa, bütün kediler için kötü olur. | Open Subtitles | إن ذاع هذا الخبر سيضر بسمعة الهررة في كل مكان |
kediler, senin etrafta olmanın çok riskli olacağına düşünüyorlar. | Open Subtitles | قررت الهررة أنه من الخطر جداً أن تبقى حياً |
Öbür kediler bunu öğrenirlerse, mahvolurum. | Open Subtitles | إن عرفت الهررة الأخرى بهذا سيقضى عليّ |
Görebileceğin en ateşli fahişedir ve beni bir kedi gibi uysallaştırır. | Open Subtitles | إنها العاهرة الأكثر الإثارة التي ترينها في حياتك وتجعلني أعشق الهررة |
Haklısın. "Bunu yapma" Burada yarım bir kedi var Kedinin içine ne koyduklarına inanamazsın Yılan dolu iğrenç bir çorbaya benziyor... | Open Subtitles | صحيح , أخبرتني بألا أفعل هذا هنالك نصف هرة صغيرة هنا لن تصدق ماذا يضعون داخل الهررة الصغيرة |
Ama onlar sokak kedileri: Huysuz, saldırgan ve hepsi çok tehlikeli. | Open Subtitles | لكنها هررة الزقاق إنها شريرة وشرسة وتحب طعام الهررة الحريف |
Ona niçin güvendiğimi bilmiyorum sanırım bazı kediler akıllanmıyor. | Open Subtitles | "لا أعرف لمَ وثقت به" "أعتقد ان بعض الهررة لا تتعلم أبداً" |
Little'lar dönmek üzeredirler, ve evde garip kediler görmekten hoşlanmazlar. | Open Subtitles | فآل ( ليتل ) سيعودون في أي لحظة وتعرف أنهم لا يحبون الهررة الغريبة في المنزل |
Bu kediler kendilerini çok zorlu sanıyorlar. | Open Subtitles | تلك الهررة تظن أنها قوية جداً |
kediler kız kuruları içindir. | Open Subtitles | الهررة للعانسات. |
kediler ve yavruları, eldivenlerinizi alın. | Open Subtitles | القطط و الهررة ترحب بك, |
Al, akşam yemeği. Lazanya, kediler çok sever. | Open Subtitles | لازانيا)، والتي أعلم أنّ الهررة يحبونها) |
Gitme vakti geldi. Şuan kakaolu içecek ya da kedi yavrusu için hiç zamanım yok. | Open Subtitles | حان وقت الذهاب ليس لدي وقت لشراب الكاكاو أو الهررة |
Söyleyeyim dedim, senin yaşlı şu teyze aşağıda kedi maması yiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ تريدين أن تعرفي أن سيدتك العجوز بالأسفل تأكل طعام الهررة |
kedi, köpek yanında hapşıranını duymuştum ama bir taşla güçsüz düşeni hiç duymadım. | Open Subtitles | يا رجل، سمعت عن أشخاص يعطسون بوجود الهررة والكلاب... لكني لم أسمع عن أشخاص يصابون... بالضعف عند الإقتراب من صخرة |
Evet, tabii. Odamızın daha fazla kedi çişi kokmasına göz yummaz. | Open Subtitles | ولن يترك غرفتنا تفوحُ برائحة بول الهررة |
Terapi hayvanları köpektir, kedi değil. | Open Subtitles | حيوانات المعالجةِ هي الكلاب، لا الهررة |
kedi kadar fareler varmış orada. | Open Subtitles | سمعت أن فيها فئراناً كبيرة كبر الهررة |
Bu mecazın gerçekten kedileri uyarmak için yapıldığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنهم صمموا هذا التشبيه حقاً لتحذير الهررة |
Bu kedileri tanıyor musun? | Open Subtitles | أتعرف هؤلاء الهررة ؟ |
- Birileri mahalledeki kedileri kaçırıyor. | Open Subtitles | ثمة من يختطف الهررة في الحي |