"الهلوسة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• halüsinasyon
• halüsinasyonlar
• halüsinasyonlara
• LSD
• Sanrı
• halüsinasyona
• sanrılar
• halisünasyonlar
• halüsinasyonu
• Halüsinojenik
• halisünasyon
• halisülasyonları
• Halüsinasyonların

Uykusuzluk; ateşlenmeye, halüsinasyon görmeye, yüksek kan basıncına sebep olabilir. hatta uykusuzluk, diyabet ve obeziteyle bile ilişkilendirilebilir.
قد تعرضنا قلة النوم أيضا إلى الالتهاب و الهلوسة و ارتفاع ضغط الدم. كما يعتقد أن لها علاقة بالسكري والبدانة.

Bu da, vücudu tanımlayan deneylerin bile beynin yürüttüğü en iyi tahminden ibaret olduğunu, beyin tarafından oluşturulmuş bir halüsinasyon olduğunu ortaya koyuyor.
وهذا يعنى أنه حتى الخبرات عن ماهية أجسادنا هي نوع من أفضل التوقعات، نوع من الهلوسة الدماغية المُسيطر عليها.

Evet ben de halüsinasyonlar hakkında konuşacağım. Ve hastalarım arasında gördüğüm bir çeşit görsel halüsinasyondan bahsedeceğim.
لذلك ساتحدث عن الهلوسة و نوع محدد من الهلوسة البصرية وهو نوع أراه بين مرضاي

Davranış değişiklikleri şunları içerebilir: sanrılar, halüsinasyonlar, gaipten sesler duyma..."
التغير في السلوك قد يتضمن التالي الوهم , الهلوسة, سماع أشياء غير موجودة

halüsinasyonlara ve dissosiyatik etkilere sebep olan psikoaktif bir bitkidir.
تلك عشبة منشّطة يمكنها أن تسبّب الهلوسة وتأثيرات غير ترابطية

Evet, sıradan su, içine birkaç kaşık LSD katılmış sudan başka bir şey değil.
نعم, ماء عادي لم يُضف له شيء سوى بضعة ملاعق من عقاقير الهلوسة

Sanrı ve nöbet, temporal lobda sorun olduğunu gösteriyor.
الهلوسة و النوبات تشير لمشاكل بالفص الزمني

Üstelik, bir yerde o ilaçların halüsinasyona yol açtığını okumuştum.
إلى جانب ... أني قرأت أن هذه الحبوب تثير الهلوسة

Anlaşılan, halüsinasyon gördüren bir tür madde alıyorlar.
يبدو أنها تستخدم كنوع من المخدرات الهلوسة.

Karbondioksit halüsinasyon görmeye yol açar ve karar vermeyi zorlaştırır.
ثانى أكسيد الكربون ، يمكن أن يسبب الهلوسة أو سؤ الحكم

Seninkinde olduğu gibi, onun kanında da ergot izlerine rastlandı ama halüsinasyon görmenize sebep olacak miktarda değilmiş.
اثار الايرجوت وجدت بمجرى دمه, كما عندك, لكن ليس لدرجة أن يسبب الهلوسة.

halüsinasyon yüksükotunu işaret ediyor. Bu kalbini de açıklıyor.
حسناً، الهلوسة قد تشير للقمعية يمكن أيضاً أن يدمر قلبه

halüsinasyon, karışmış beyninin sorunu mantıklı hale getirme yolu.
الهلوسة هي طريقة دماغك المتضرر للتفكير بالمشكلة

Bulanık görme, paranoya, işitsel halüsinasyonlar ne yazık ki, kokain bağımlılığının belgelenmiş uzun süreli yan etkileridir.
رؤية مشوّشة، وذعر, الهلوسة السمعيّة، لسوء الحظ، كل هذا موثّق كتأثيرات جانبيّة طويلة المدى، لسوء إدمان الكوكايين

halüsinasyonlar, bayılmalar hatta hiperaktif déjà-vu durumları söz konusu oldu.
الهلوسة, الإغماءات, بل ومعاناة مع سبق رؤية نشاط زائد في حالات الـ

Onda halüsinasyonlar yaratıp, etkiye açık hâle getirmeye çalıştınız.
أردت أن تعزز في نفسها الهلوسة لتجعلها عرضة للاقتراح

Bunun kullanıcılarda kavrama düzensizliği, yön bulma zorluğu, görme duyusunun azalması ve halüsinasyonlara sebep olabileceğini de belirtmek zorundayım.
لكني أشعر أنه علي أن أنصحك بأن مستخدمي هذا العقار قد يشعروا بالارتباك و عدم التركيز و فوضى أو الهلوسة

Saha bakıcılarından birini uyuşturucuyla tutuklamışlar ve ertesi gün öğrencilerin yarısından çoğunun LSD aldığını öğrenmişler.
قبضو على احد بُستانيها بحيازته مخدرات. وفي اليوم الاخر وٌجد نصف الطلاب منتشين من حبوب الهلوسة.

Eğer tümör iyi huyluysa o halde, sanrılar görmesinin nedeni tümör değil.
إن لم يكن سرطانياً فيعني ذلك أنه لم يسبب الهلوسة

Hastalık seyrinde kişilik değişimleri de görülür. Hatta halisünasyonlar bile.
ملف المرض يتضمن التغيرات الشخصية وأحياناً حتى الهلوسة

İkimiz de aynı halüsinasyonu görüyor olamayız.
لا يمكن أن يكون لنا نفس الهلوسة.

60'larda hükümet Halüsinojenik silahlar üzerinde çalışıyordu.
فى الستينات, اجرت الحكومة بعض الإختبارات على أسلحة الهلوسة.

Uzaylılar hakkında ortak bir halisünasyon görmemize neden oldu, gayet mantıklı.
يسبب الهلوسة بخصوص الكائنات الفضائية يبدو منطقياً تماماً

Sanal gerçeklik teknolojimizi Kara'nın zihnine girip halisülasyonları reddetmesini sağlamak için kullanabiliriz.
يمكننا تعديل تكنولوجيا الواقع الافتراضي حتى أستطيع أن أدخل في عقل كارا وإقناعها برفض الهلوسة

Halüsinasyonların tonu kasedin görüntü tonuyla belirlenir.
ان اسلوب الهلوسة يعتمد علي الاسلوب التخيلي للشريط