Ama anneniz futbol maçı da severdi. Arada sosisli sandviç bile yerdi. | Open Subtitles | لكن امكم احبت كرة القدم وحتى الهوت دوغ تناولته احيانا |
Aynı zamanda da sosisli satan hemşireye gittim. | Open Subtitles | حسنا، ذهبت للسيدة الممرضة القطع الهوت دوغ. |
Ve babam bizi maça götürdüğünde , tüm vaktini sosisli sandviçinde kemirgen tüyü arayarak geçirdin. | Open Subtitles | وحينما أخذنا والدي للمباراة قضيت الوقت تنظر في شعر الحيوان القارض على سندويتش الهوت دوغ |
Acılı sosis ister misiniz? - Hayır. - Benimkinde sosis olmasın, sadece etsiz acı sos olsun. | Open Subtitles | لا , لا انه كلب كبير جدا علي هذا الهوت دوغ |
Mesela bir ay sonra burayı, seni ya da sosisliyi hatırlamayacağım. | Open Subtitles | مثل , شهر من الان لن أتذكر هذا أو الهوت دوغ |
Kimse, ama hiç kimse Sosisliye ketçap dökmez. | Open Subtitles | لا أحد,أعني لا أحد يضع الكتشب على الهوت دوغ |
Tamam, bak, bu sosisleri koklamaya tahammül edemeyeceğim, beni hasta ediyorlar. | Open Subtitles | حسناً أنا لا أطيق رائحة الهوت دوغ إنها تثير الإعياء |
Adam, tek kelime etmeden sosislileri verdi. | Open Subtitles | لقد قدم لنا الهوت دوغ بدون أي كلمة اخرى. |
Demek istediğim, işim sadece arkadaşlarla maçları izlemek... ve sosisli yemek değil. | Open Subtitles | أعني إنه ليس التسكع مع الزملاء بالألعاب و الهوت دوغ وإخدم نفسك بنفسك |
Sonunda sokaklarda sosisli satacağım. | Open Subtitles | سينتهي بي الامر ببيع الهوت دوغ في الشارع |
Hey sosisçi, altı tane sosisli verir misin? - Hemen. - Doğru dürüst olsun. | Open Subtitles | يا بائع الهوت دوغ أعطني ستة قطع و ضع عليها بعض المسترد |
Hani maçtan sonra Wiener Circle'a gidecektik? - Gideceğiz. - O zaman niye sosisli alıyorsun? | Open Subtitles | اعتقدت أنك لا تحب الهوت دوغ لماذ تريد الهوت دوغ ؟ |
Bakın, üzgünüm teğmen ama başka bedava sosisli vermeyeceğim. | Open Subtitles | انظر ايها الملازم .. ولكن لا مزيد من الهوت دوغ المجاني |
Eğer sosisli ve elmalı pasta hakkında konuşuyor olsak daha mı rahat ederdin? | Open Subtitles | هل ستكون مرتاح أكثر إذا تحدثت عن الهوت دوغ وفطيرة التفاح؟ |
Kampüs sosisli yeme yarışmasını kazandığımdan beri bu kadar bok görmemiştim. | Open Subtitles | لم أر هذا الكم من القذارة منذ أن فزت بمسابقة أكل الهوت دوغ |
Bu o, Hatch! Gri şapkalı adam! sosisli standındaki. | Open Subtitles | ذلك هو هاتش, الرجل ذو القبعة الرمادية من منصة بيع الهوت دوغ |
İşte bütün hafta sonu böyleydi, sosisli yedik durduk. | Open Subtitles | وهذا ما نفعله طوال عطله نهايه الاسبوع نأكل الهوت دوغ |
sosis arabamı bile almışlar. | Open Subtitles | حتى أنهم حصلوا على عربة الهوت دوغ خاصتي |
Ben Hulk'un peşinden gideceğim sen de dev sosisliyi izle. | Open Subtitles | الحق انت الرجل الاخضر وانا سالحق الهوت دوغ العملاقة |
Sosisliye ketçap sıkan bir kızım olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّ لي إبنة تضع الكاتشاب على الهوت دوغ |
İçindekilerden sosisleri imal edenleri bulabilmemiz mümkün olur mu? | Open Subtitles | هل تظن بوسعك تحديد هوية صانع الهوت دوغ من المكوونات ؟ |
Adam, tek kelime etmeden sosislileri verdi. | Open Subtitles | لقد قدم لنا الهوت دوغ بدون أي كلمة اخرى. |
Biberli sosisliden oldu sanırım. | Open Subtitles | أظنه كان الهوت دوغ بالفلفل |
Beleş yiyecekten şikayet etmeyi sevmiyorum, ama bu sosislinin tadı... hayvanat bahçesi gibi. | Open Subtitles | لا أحب التذمر بشأن الطعام المجاني لكن مذاق الهوت دوغ.. مقرف |