Korowailere göre,daha yüksek ev daha yüksek prestij demek. | Open Subtitles | بالنسبةللكورواي,كُلَّماكانالبيت أعلى، كُلَّما كانت الهيبة أكبر. |
Geldiğiniz için teşekkürler. Ben Böyle prestij birini beklemiyordum. | Open Subtitles | شكراً لقدومك، لم أتوقع قدوم شخص بهذا القدر من الهيبة |
Ulusal prestij tehlikedeydi. | Open Subtitles | كانت الهيبة الوطنية على المحك |
İlginçleşiyorum sadece örümcek kafalılara zaman zaman biraz karizma göstermek için. | Open Subtitles | أحيانأً أتصرف بغرابة لأعطي بعض الهيبة |
- Çünkü çok karizma bir adamsın. | Open Subtitles | لقد حصلت على الهيبة |
Bu, bolca para ve prestij sağlayan bir pozisyondur. | Open Subtitles | منصب وَفر له المال و الهيبة |
Güç. prestij. | Open Subtitles | القوى, الهيبة |