Sonra kavalyesi, kızın Kendine güvenen gülümseyişine karşılık manalı bir hayranlıkla gülümsüyor. | Open Subtitles | و من ثم رفيقها يعطيها ابتسامة معرفة من الإعجاب على ابتسامتها الواثقة |
Ayrıca bu Kendine güvenen, entelektüel, girişimci, dışa dönük, kültürel açıdan geçişken, gümrüksüz Afrika'nın köklerinin bir zamanlar dünya için nasıl gıpta nedeni olduğunu hatırladık. | TED | كما أننا أيضًا نتذكر كيف أن جذور هذه القارة الواثقة والفكرية والريادية والثقافية وخالية التعرفة الجمركية كانت يومًا موضع حسد من العالم. |
Beyler ben insanları severim, özellikle de Kendine güvenen enerjik kadınları takdir ederim. | Open Subtitles | وأعجب بـ المرأة الواثقة من نفسها معجب ؟ |
Kızı, Rani, benden birkaç yaş küçüktü, kucağında ne olduğunu anlamadan bir zamanlar Kendine güvenen annesi olarak bildiği kadına olanları şaşkınca izliyordu. | TED | إبنتها, "راني", وهي أكبر مني ببضع سنوات, جلست في حضنها, مذهولة, غير مستوعبة لما حدث لتلك المرأة الواثقة من نفسها التي كانت تعرفها ك والدتها. |
Her zamanki Kendine güvenen Brennan. | Open Subtitles | برينان الواثقة من نفسها ذاتها |
Kendine güvenen kızları severim. | Open Subtitles | أحب الفتاة الواثقة |
Kendine güvenen kızları severim. | Open Subtitles | أحب الفتاة الواثقة من نفسها |
Kendine güvenen yeni Maggie hakkında ne düşünüyorum bilemedim. | Open Subtitles | لا أعرف ماهو شعوري تجاه (ماغي) الجديدة الواثقة. |