Belli ki klasik müzikten oldukça... nefret eden birini arıyoruz. Şuna bak. | Open Subtitles | حسناً ، من الواضح أننا نبحث عن شخص يكره حقاً الموسيقى الكلاسيكية |
Öncelikle "Bir satış grubuna ihtiyacımız var ve Belli ki A-Takımı değiliz." diye düşündüm. ve, tüm bu beyin jimnastiklerini ben yaptım. | TED | بادئ ذي بدء، فكرت، حسناً نحتاج لفريق مبيعات، وكان من الواضح أننا لسنا الفريق هنا، لذا دعونا -- قمت بكل هذا التدريب، |
Belli ki o zamanlar herkesin menfaati için tasarım yapmaya uğraşmamışız bile, sonra da o bölge ve toplulukları yok sayma sorunuyla uğraşmışız. | TED | من الواضح أننا لم نحاول حتى أن نصمم لصالح الجميع، لذا انتهي بنا الأمر أن نعالج قضايا مثل قروض المعدمين. |
Ama şu açık ki, bunu yaparsak seni yeni liderleri olarak kabul edeceklerdir. | Open Subtitles | ولكن من الواضح أننا إذا تحرّكنا من خلال هذا فسوف يقبلونكَ كزعيمهم الجديد |
Anlaşılan şimdi piç kurularını adamakıllı endişelendirdik. | Open Subtitles | حسنا , من الواضح أننا جعلنا هؤلاء الأوغاد يقلقون الآن |
Kendimizi doğanın içinde gördüğümüz zaman, bizi de birbirimize bağlıyor her birimizi, çünkü çok açık hepsi birine bağlı. | TED | عندما نرى أنفسنا في الطبيعة , هي أيضا تربطنا ببعضنا جميعا , لأنه من الواضح أننا جميعا واحد |
Şimdi taraf seçmek zorunda kalacağız ve Robin'i seçeceğimiz kesin zaten de Barney de ara sıra hiç fena biri olmuyor. | Open Subtitles | الآن علينا أن نختار جانب، ومن الواضح أننا سنختار جانب (روبن) لكن (بارني) لديه لحظاته أيضًا |
Peki, gelecekte, görünüşe göre, biz değil. | Open Subtitles | حسناً ، في المسقبل من الواضح أننا لم نفعل |
Belli ki artık senin hizmetlerini talep etmiyoruz. | Open Subtitles | من الواضح أننا سنحتاج رجوعك من جديد بعد كل ذلك |
- Belli ki yanılmışız. - Onunla konuştunuz mu? | Open Subtitles | ـ من الواضح أننا قد أخطأنا ـ هل تحدّثتم معها يا شباب؟ |
Belli ki işe yaramıyor, ve belki de doğanın, bunun tam olarak doğru zaman olmadığını söyleme şekli böyledir. | Open Subtitles | من الواضح, أننا لا نفلح فى ذلك وربما تلك علامة من الله بأن هذا ليس الوقت المناسب |
Belli ki teknik bir problem var. | Open Subtitles | حسناً, من الواضح أننا نعاني من صعوبات تقنية |
Hindistan'a geri dönüyorsan Belli ki ayrılıyoruz yani. | Open Subtitles | مالفارق الذي سيحصل ؟ إن كنتِ ستعودين للهند, فمن الواضح أننا سننفصل |
Belli ki okuma çalışmalarına başlayamıyoruz. | Open Subtitles | حسنا، من الواضح أننا لن نستعمل لوح قراءة |
Belli ki, insanlığa çok farklı pencerelerden bakıyoruz. Öyle mi? | Open Subtitles | من الواضح أننا نختلف بوجهات نظرنا للبشريّة. |
Ve açık ki hâlâ birbirimize karşı duygularımız var. | Open Subtitles | و من الواضح أننا ما زلنا نملك مشاعر نحو بعضنا |
Tamam, şu çok açık ki dünyadaki en dindar insanlar | Open Subtitles | حسناً، من الواضح أننا لسنا أكثر المتدينين |
Pekala, Anlaşılan kişiliğini kaybetme sürecini durdurmada güçsüzüz. | Open Subtitles | حسنا، من الواضح أننا لم نتمكن من وقف عملية إضفاء طابعه الشخصي |
Anlaşılan üçümüz de alkolün dozunu kaçırdık. | Open Subtitles | من الواضح أننا قد أكثرنا من الشرب |
Anlaşılan birlikte iyiymişiz. | Open Subtitles | إذاً من الواضح أننا جيدين معاً |
Yanlış kapıyı çaldığımız çok açık, ha? | Open Subtitles | من الواضح أننا نركن بجانب الشجره الخطأ ؟ |
Şimdi taraf seçmek zorunda kalacağız ve Robin'i seçeceğimiz kesin zaten de Barney de ara sıra hiç fena biri olmuyor. | Open Subtitles | الآن علينا أن نختار جانب، ومن الواضح أننا سنختار جانب (روبن) لكن (بارني) لديه لحظاته أيضًا |
Evet ve görünüşe göre birbirimize rastlayıp duruyoruz, ...bu yüzden bazı kurallar koymalıyız. | Open Subtitles | نعم ومن الواضح أننا سنصطدم ببعضنا أكثر لذا نحتاج لبعض القواعد الأساسيه |