| Belli ki başarısız olmaya mahkumum. Hükümetteki adamlar beni dinlemeyecek. | Open Subtitles | ومن الواضح أني فشلتُ، هؤلاء .الرجال من الحكومة لن يستمعوا |
| Belli ki, bir anne olarak başarısız oldum ve bunu torunumda yapmamayı umuyordum. | Open Subtitles | من الواضح أني فشلت كـ ام وأتمنى فقط أن تكون لدي فرصة اخرى كـ جدة |
| Anlaşılan, yeterince baskı altında değilim. Başımda yeterince dert yok! | Open Subtitles | من الواضح أني أتعرض للضغط ولا أستطيع التفكير |
| Anlaşılan bir şeyleri başka şeyleri düşünmemek için inşa edebiliyorum. | Open Subtitles | من الواضح أني أصن أشياء لكي لا أفكر في أشياء أخرى |
| Açıkçası teknolojiyi her gün kullanıyorum; bir bilim insanıyım. | TED | ومن الواضح أني أستخدمها كل يوم، فأنا عالمة. |
| Açıkçası, gençlerin karmakarışık dalaverelerini izleyemeyecek kadar yaşlandım. | Open Subtitles | من الواضح أني كبير جدا لأتتبع الخطط البارعة التي يحيكها الشباب |
| görünüşe göre, Şükran Günü'nde sarhoş olup neredeyse ölecek olanlardan hoşlanıyorum. | Open Subtitles | من الواضح أني احب من تكون سكرانة في عيد الشكر |
| Çaldığım için beni rapor edebilirsin, çünkü açıkça Belli ki ben bir hırsızım. | Open Subtitles | , يمكنك الابلاغ عني للسرقة لأنه من الواضح أني لصة |
| Neden bu kadar şüphe ettim anlamadım. Aslında çok yetenekliyim Belli ki. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا شككت بالأمر لأنه من الواضح أني رائعة |
| Eh, Belli ki o hala sarhos. çünkü o bendim. | Open Subtitles | من الواضح أنك سكير لأنه من الواضح أني من أصبت الهدف |
| Belli ki ben pek iyi bir tanık değilim. | Open Subtitles | من الواضح أني شاهدٌ لا يمكن الإعتماد علي |
| Belli ki kurşunların havada uçuştuğu bir yerde iş kurmak istiyorsun. | Open Subtitles | حسناً، من الواضح أني أود بدأ مشروع في مكان كان فيه إستمتاع بالطلاقات النارية. |
| Bilmem gerektiği kadarını bilmiyorum Belli ki. | Open Subtitles | حسناً، من الواضح أني لاأعلم ماينبغي علي معرفته. |
| Anlaşılan, bunu yapmasını çok tehlikeli bir yasal yola girmeden önleyemem. | Open Subtitles | الآن، من الواضح أني لا أستطيع إيقافه عن فعل ذلك دونأنأخاطربالمضي... في هذا الطريق القانوني. |
| Anlaşılan, gülünçmüşüm. | Open Subtitles | إلى مصنع الكعك لأن من الواضح أني "سخيف"ِ |
| Anlaşılan Catherine'nin yerine kararlar almıyorum. | Open Subtitles | من الواضح أني لا أتخذ القرارات لكاثرين |
| Anlaşılan sabah programını kendim hâlledeceğim. | Open Subtitles | من الواضح أني سألقي إذاعة الصباح. |
| Anlaşılan, yanlış hükümlerimin kurbanı olmuşum. | Open Subtitles | من الواضح أني وقعت في سوء تقدير! |
| Açıkçası kendimden bıktım. - Başkasına şans tanıyalım. | Open Subtitles | أنا منيتكلمكلمرة , و من الواضح أني سامت من هذا |
| Açıkçası, Zane hakkında öğrendiklerinle Lieber hakkında bildiklerini karşılaştırmak için sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | من الواضح , أني بحاجتك لمقارنة ما تعلم عن زين و ما تعلم عن ليبر. |
| Ama Açıkçası ona da sahip olamıyorum. | Open Subtitles | .ولكن من الواضح أني لن أستطيع الحصول عليه |
| Pek iyi değil. görünüşe göre kız gibi fırlatıyormuşum. | Open Subtitles | ليس جيد خاصةً أنه من الواضح أني أرمي كفتاة |