Seninle cuma gecesi meydana gelen olay hakkında konuşmak istiyorduk. | Open Subtitles | كُنت أُريد أن أُحدثكِ، لمُتابعة الواقعة التي حدثت يوم الجمعة. |
Bu olay Everest Dağı'nda gerçekleşti. Everest tarihindeki en büyük faciaydı. | TED | لقد حدثت هذه الواقعة في جبل إيفريست ولقد كانت المصيبة الأكبر في تاريخ جبل إيفريست |
olaydan sonraki ilk birkaç gün yayımlanan hikayeye göre bu genç adamlar suçluydu. | Open Subtitles | في أول يومين بعد الواقعة القصة المتداولة هو أن هؤلاء الفتية كانوا مذنبين |
olaydan önce kurbanın bulunduğu yakın bir bardan. | Open Subtitles | من حانة قريبة حيثُ كانت الضحية تتواجد فيها قبل لحظات من حدوث الواقعة |
Düşmanın asker gücünü tespit için, lrak kontrolündeki bölgede rutin bir keşif görevindeydik. | Open Subtitles | كنا فى دورية روتينية فى الأراضى الواقعة تحت سيطرة العراق تقدير قوة الفرقة |
"Düşmanın asker gücünü tespit için, lrak kontrolündeki bölgede rutin bir keşif görevindeydik." | Open Subtitles | كنا فى دورية روتينية فى الأراضى الواقعة تحت سيطرة العراق تقدير قوة الفرقة |
Tüm sorumluluğu alıyorum olayı duyar duymaz Başkan'ı hemen bilgilendirdim ve beraber hareket ederek Binbaşı Colvin'in görevine son verdik. | Open Subtitles | ...أنا أتحمّل كامل المسرولية وفي الحقيقة بمجرد ما علمت بشأن الواقعة ...أعلمت مباشرة المحافظ ...ومعا تحركنا على الفور |
Ama onlar bizim çöküşüne yol açan bir olay değiştireceğiz umuyorum. | Open Subtitles | لكنني آمل أن تغير الواقعة التي حدثت التي أوصلتنا للنهاية |
Bu olay iki ülkenin ilişkilerini yıllarca bozabilir. | Open Subtitles | هذه الواقعة ممكن تشتت العلاقات بين بلدينا لعدة سنوات |
Bunu yapmak için en iyi yer, olay yeri, yani şu çimenliğin üzeri olacaktır. | Open Subtitles | من الافضل لنا ان نفعل هذا فى الحديقة الامامية حيث حدثت الواقعة |
Üç kadın da son bir kaç günde soyulmuş ve her olay bir öncekinden daha fazla şiddet içeriyor. | Open Subtitles | ،سرقت جميع النساء الثلاث خلال الأيام القليلة الماضية وكل واقعة كان أكثر عنفاً من الواقعة التي قبلها |
Gerçekte bu olay hiç yaşanmadı. | TED | في الواقع، هذه الواقعة لم تحدث قط. |
Benim de olaydan sonra haberim oldu. | Open Subtitles | لم أسمع بذلك الى ما بعد الواقعة |
Bu, olaydan sonra yayınlanan videonun gerçek olduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | "مما يؤكد أن الفيديو المنتشر بعد الواقعة كان حقيقي" |
Bu olaydan beş gün sonra SeaWorld'de çalışmaya başladım. | Open Subtitles | - تصرُف عِدواني من قبل الحوت" أنا بالفعل بدأت العمل فى "عالم البحار"، حوالي، خمسة أيام قبل حدوث تلك الواقعة.. |
İşin aslı, bu olaydan iki ay sonra, ona % 20 zam teklif etmişsiniz, doğru mu? | Open Subtitles | في الواقع بعد شهرين من الواقعة عرضت عليه علاوة 20%،أليس كذلك؟ |
(Kahkahalar) Beni şaşırtan bir şey, bu olaydan sonra, böyle bir alanın şehrin bir çok silinmiş hatırasını saklıyor olması. | TED | (ضحك) شيء واحد لفت نظري ، بعد هذه الواقعة ، هوأن مكان كهذا يحوي الكثير من ذكريات المدينة الممحوة |
Basit. lrak kontrolündeki bölgede rutin bir keşif görevindeydik. | Open Subtitles | ذلك سهل, كنا فى دورية روتينية فى الأراضى الواقعة تحت سيطرة العراق |
Düşmanın asker gücünü tespit için, lrak kontrolündeki bölgede rutin bir keşif görevindeydik. | Open Subtitles | كنا فى دورية روتينية فى الأراضى الواقعة تحت السيطرة العراقية كنا نقييم قوة القوات |
Anlaşılan vur-kaç olayı için bir şüphelin var. | Open Subtitles | يبدو وكأنه لديك المشتبه به في الواقعة |
Hadi şu olayı hatırlayalım. | Open Subtitles | فلنعد إلى الواقعة |
Tıpkı Bay Bailey gibi. Polisler olayı haneye tecavüz olarak kabul ediyor. | Open Subtitles | مثل (بيلي) تماماً، والشرطة صنّفت الواقعة بإقتحامٌ لمنزلٍ خاصّ. |