Aslında sadece şirretlik yapıyorsun. Pekâlâ, kusura bakma ama benim erkeğimin peşindesin. | Open Subtitles | في الواقع, أنتِ لستِ إلا حقيرة أنتِ فقط تضعين عينيكِ على رجُلي |
Aslında, sen onlarla geçireceğim zamanı çalıyorsun. | Open Subtitles | أنا أحب والديكِ. فى الواقع أنتِ تسرقين من وقتى معهما |
Aslında, baygınsın. Direksiyonda uyuya kaldın, | Open Subtitles | في الواقع أنتِ فاقدة الوعي لقد نمتِ أثناء القيادة |
Aslında eşini seven kadın rolünü çok iyi oynayan bir oyuncusun. | Open Subtitles | في الواقع أنتِ ممثلة جيدة جداً بلعب دور الزوجة المحبة |
Sen Aslında... kariyerinden çok, başka şeye önem veriyorsun. | Open Subtitles | في الواقع أنتِ لا تعبرين عن ذلك أنتِ مهتمة كثيراً بالإستقرار عن الإهتمام بمستقبلكِ الوظيفي |
Aslında, hiçbir zararı olmadan para kazanacağımı söylemiştin. | Open Subtitles | في الواقع أنتِ قلتِ بأنه نقود مجانية بدون جانب سلبي |
Biliyor musun , Aslında var yedeklenen bir sürü negatif enerji , Reid . | Open Subtitles | أتعرفين, في الواقع أنتِ تحتفظين بالكثير من الطاقة السالبة |
Aslında, sen onlardan daha akıllı görünüyorsun. | Open Subtitles | في الواقع أنتِ تبدين أذكى منهم |
Seni aramam gerekiyordu. Bize bir toplantı ayarlaman gerekiyordu Aslında. | Open Subtitles | في الواقع أنتِ مدينة لنا بإجتماع |
Korkuyorsun... Aslında, sen korkak tavuğun tekisin! | Open Subtitles | أنتِ خائفة في الواقع أنتِ جبانة تماماً |
O hiç... Onu benim tanıdığım gibi tanımıyorsun. Aslında onun seni ne kadar tanıdığını bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفينه كما أعرفه أنا، في الواقع أنتِ لا تدركين كم يعرفك هو جيّدًا! |
Hayır, Aslında, sen Montgomery'den Caroline Reynolds'sın. | Open Subtitles | لا، في الواقع (أنتِ (كارولاين رينولدز) من (مونتجمري) ب(إلينوس |
Hayır, Aslında, sen Montgomery'den Caroline Reynolds'sın. | Open Subtitles | لا، في الواقع (أنتِ (كارولاين رينولدز) من (مونتجمري) ب(إلينوس |
Anne Aslında sen buradasın. | Open Subtitles | أمي.. في الواقع أنتِ هنا |
Aslında, sen beni yıpratıyorsun. | Open Subtitles | فى الواقع, أنتِ مَن تعطلينى |
Aslında, sen bir dahisin. | Open Subtitles | في الواقع, أنتِ عبقرية |
Hayat berbattır. Aslında haklısın. | Open Subtitles | في الواقع, أنتِ محقة |
Aslında, mahkemeye sen gitmeyecek miydin Alicia? | Open Subtitles | {\pos(192,220)} في الواقع أنتِ ذاهبة إلى المحكمة اليوم؟ صحيح (اليشيا؟ |
Aslında sen kara kedi gibisin! | Open Subtitles | في الواقع أنتِ قطة سوداء |
Sen ona çok benziyorsun Aslında ... kızım . | Open Subtitles | في الواقع, أنتِ تشبهينها كثيراً ... |