alternatif gerçeklik olayının mümkün olduğunu biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | لابد أنكم تعلمون ان هذا الواقع البديل ممكن، اليس كذلك؟ |
Öhöm. Selam! alternatif gerçeklik Lauren. | Open Subtitles | مرحبا لورين القادمة من الواقع البديل |
O alternatif gerçeklik, seni benden uzağa çekmek istedi. | Open Subtitles | هذا الواقع البديل يحتاج أن يبعدك عنى |
Bu süre zarfında Alternatif gerçeklikte iken kaydedilen bazı haber bültenlerini inceliyordum. | Open Subtitles | في هذه الأثناء كنت أتفحص لقطات الأخبار المسجلة عندما كنا في الواقع البديل |
Şu anda kendisi Stargate halka açıklandığında Alternatif gerçeklikte geçen olaylar üzerine oluşturulmuş senaryo hakkında Başkan'ı bilgilendiriyor. | Open Subtitles | إنها مازالت هناك ، توضح للرئيس ما حدث فى "الواقع البديل"، حينما تم الإعلان عن (ستار جيت) للناس |
Alternatif gerçeklikte savaş, Eos 7'nin bombalanmasıyla başlamıştı ama bu gerçeklikte, daha başka şekilde başlamayacağını nereden biliyoruz? | Open Subtitles | وفي الواقع البديل . أن الحرب بدأت بأنفجار في (إيسو 7) ولكن كيف لنا أن نعرف في هذا الواقع |
Diğer gerçeklikte bana bahşedilen yolda ilerliyorum. | Open Subtitles | إني أتبع الدرب الذي أُنشأ لي في الواقع البديل |
Diğer gerçeklikte kederin seni nasıl aşağı çektiğinden bahsediyorduk ama üniversite vazifeni bitirdiğinde kendini ne kadar iyi hissettiğini hatırla. | Open Subtitles | في الواقع البديل تحدثنا بشأن كيف يثقل الحزن كاهلك ولكن أتذكر الشعور بالتحسن حينما أنهيت أوراق جامعتك؟ |
Sanırım bu bizim alternatif gerçeklik sürücümüz. | Open Subtitles | أظنّ أنّه محرك الواقع البديل. |
Ya alternatif gerçeklik? | Open Subtitles | ماذا عن (الواقع البديل)؟ |
Alternatif gerçeklikte bir kanıt bulduk. | Open Subtitles | وجدنا دليل في الواقع البديل |
- Alternatif gerçeklikte. | Open Subtitles | ماذا ؟ - الواقع البديل - |
Diğer gerçeklikte onun nasıl çalıştığını gördüm. | Open Subtitles | رأيت كيف كانت تعمل في الواقع البديل |
- Diğer gerçeklikte onu geri alıyorsun. | Open Subtitles | لقد استعدتها في الواقع البديل |