Yüz tanıma programında bir eşleşme bulabilir miyim diye bakıyorum. | Open Subtitles | لذا ابحثُ عبر التصوير الوجهي لأرى إذا امكنني إيجاد تطابق |
Bu algoritma sizin müzenin koleksiyonuna Yüz tanıma fonksiyonuyla ulaşmanızı sağlıyor. | TED | إنه في الحقيقة نظام حسابي يمكنكم أن تتصفحوه مجموعة المتحف الحالية باستعمال تقنية التعرف الوجهي. |
Malala hastanede iken ve can acısı içinde iken çok ağır baş ağrıları varken -çünkü Yüz sinirleri kesilmişti- eşimin yüzüne yayılan karanlık bir gölge gördüm. | TED | عندما كانت ملالا في المستشفى، كانت تقاسى شديد الالأم وتعاني من صداع شديد لأن عصبها الوجهي قُطع، لقد كنت أرى ظلًا قاتمًا يخيم على وجه زوجتي. |
Aynen öyle. Yaşlanma sırasında Yüz kemikleri büyür. | Open Subtitles | تماما,التقدم بالعمر يكمن في النمو الوجهي القحفي المتوقع |
Bunlardan kaçı otel salonunda sığır Yüz bakımı yaptırıyor? | Open Subtitles | كم منهم أيضاً لديه مسحوق البقر الوجهي في منتجع الفندق ؟ |
Yüz tanıma sistemleri, ucuzladığından beri..... insan nöbetçilerin yerine kullanılmaya başlandı. | Open Subtitles | أنظمة المسح الوجهي تستخدم في أغلب الأحيان بدلا عن الحرّاس لأنها رخيصة |
Bu benim hatamdı. Yanlışlıkla Yüz sinirlerine müdahale etmişim. | Open Subtitles | انتظري ذنبي لقد تلاعبت بعصبه الوجهي أخيراً |
Biri profili sızdırmış. Basın, Yüz simetrisiyle ilgili sorular sormaya başladı. | Open Subtitles | الصحافة بدأت تسأل أسئلة عن التناسق الوجهي |
Alın, burun ve elmacık kemiklerideki keskin darbeler Yüz yapılandırma işlemine engel olabilir. | Open Subtitles | تقطيع حاد للجبين والأنف والعظام الوجنية لمنع البناء الوجهي الكامل |
Hayır, mille Yüz sinirini uyaracağım. | Open Subtitles | فهمت كلاّ، سوف أقوم بإلقاء شحنات كهربائية على العصب الوجهي .في كل تقدم أصل إليه |
- Yüz tanıma sistemimizle de uyumludur. | Open Subtitles | انه يتوافق بسهولة مع التعريف الوجهي الظاهري |
Pazardakiler arasında bahsi geçen okullara giden kimse var mı diye Yüz tanıma sistemini kullanıyorum. | Open Subtitles | أنا أستخدم التعرف الوجهي لأرى لو أن أحد من الموجودين في السوق ذهب لأحد هذه الجامعات |
Üzerinde Yüz tanıma programı denedim kayıtlarda yoksun. | Open Subtitles | لقد حاولت برامج التعرف الوجهي عليك ويبدو أنه ليس لك وجود، |
Bu çizimi Yüz tanıma sisteminde aratabilmek mümkün de lütfen. | Open Subtitles | تقصد إنه من الممكن الإستفادة من التميز الوجهي للرسومات. |
Tüm aleni alanlar Yüz tanıma sistemiyle donatılmıştır. | Open Subtitles | رجاءا كونوا, على علم بأن جميع الأماكن العامة, معرضة للمراقبة بنظام المسح الوجهي. |
Dünyadaki her veritabanında Yüz tanıma programını çalıştırdık. | Open Subtitles | لقد أجرينا مسح التعريف الوجهي على كل قاعدة بيانات في العالم، لم نجد شيئًا. |
Bilinen suçlu veri tabanlarında... Yüz tanımlamalarında arattırdım ama birşey bulamadım. | Open Subtitles | أنا أخضعته إليه قاعدة بيانات المنتهك المعروفة... الإعتراف الوجهي... جاء بلا شيء. |
Bu tip Yüz yaralanmaları Quentin'in uzmanlık alanı. | Open Subtitles | هذا النوعِ مِنْ عملِ crnil الوجهي خاصيّةُ كوينتن. |
Yüz tanıma bunun Jade Nguyen olduğunu onaylıyor. | Open Subtitles | التمييز الوجهي يؤكذ تلك جايد نغوين |
Bedeninizde rastgele büyüyen tümörlere yol açar, ve şimdi, oğlumuz Yüz siniri çevresinde büyümüş bir tümöre sahip, ve eğer tümörü çıkarırlarsa, o sinir de mahvolacak. | Open Subtitles | إنّه يتسبب بنمو الأورام بشكل عشوائي في الجسم، والآن، يوجد ورم حول العصب الوجهي لإبننا، وعندما يزيلون الورم، فسيتلف العصب على الأغلب. |