Bırak da o güzel yüzünü bir göreyim. Dünyanın en güzel yüzü. | Open Subtitles | دعينى أرى الوجه الجميل . الوجه الأكثر جمالاً فى العالم كله |
Oh, haydi ama. Bu güzel yüzü saklamak büyük günah. | Open Subtitles | هيا ، فمن المخزي مداراة هذا الوجه الجميل |
Bu güzel yüze bakarken, sana kızamıyorum iki atın seni ikiye ayırmasıyla acı içinde ölmeni dileyemiyorum. | Open Subtitles | لايمكنني أن أغضب منك وأتمنّى لك ميتة شنيعة بواسطة حصانين يقطّعان أوصالك وأنا أنظر إلى هذا الوجه الجميل |
Evet. Bu küçük güzel yüz bana çok tanıdık geliyor. | Open Subtitles | نعم, ان هذا الوجه الجميل مألوف جدا |
Ben sadece onları söyleyen güzel yüzlü bir sersemim. | Open Subtitles | أغانيك هى التى جعلتنا نوقع العقد أنا فقط ألمهرج ذو الوجه الجميل الذى يغنيهم |
O güzel yüzün egzoz dumanı olmasını istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد الحصول على العادم على ذلك الوجه الجميل. |
O güzel yüzünde iz kalmasın. | Open Subtitles | حتى لا أشوه هذا الوجه الجميل |
O güzel suratını dağıtmamı istemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تريدني أن أشوّه هذا الوجه الجميل. |
Hepsi bir arada olan güzel yüzü, vücudu ve beyni var. | Open Subtitles | لديها الوجه الجميل ، والجسم والعقل كل ذلك مع بعض |
İşte, artık tereyağının altındaki güzel yüzü görebiliyorum. | Open Subtitles | أجل، الآن يمكنني رؤية الوجه الجميل تحت هذه الزبدة .. |
Yani, bu güzel yüzü bir daha görmeyi umuyordum. | Open Subtitles | حسنٌ، كنت آمل أن أرى هذا الوجه الجميل مجددًا |
O güzel yüzü nemli tutmak lazım. | Open Subtitles | يجب أن تبقي ذلك الوجه الجميل رطباً |
Ne yapalım güzel yüze tav oluyorum. | Open Subtitles | ماذا أقول نقطة ضعفي الوجه الجميل |
Bu güzel yüze bir şey olursa gerçekten yazık olur. | Open Subtitles | يا للعار لو حدث شيء لهذا الوجه الجميل |
Bu güzel yüze yazık olacak Harici bellegim nerde ? | Open Subtitles | إذا أردتما الإحتفاظ بهذا الوجه الجميل قومي في إعطائي الفلاش اللعين -ماذا تقول؟ |
Bakalım o küçük güzel yüzünü daha ne kadar koruyacaksın. | Open Subtitles | لنرى كم تستطيع أن تحتمل هذا الوجه الجميل |
O güzel yüzünü dağıtmak istemem. | Open Subtitles | انا لا اريد ان اخرب هذا الوجه الجميل الذي لديك |
Ben hariç tabii, bu güzel yüz kapanırsa yazık olur. | Open Subtitles | ماعدا أنا لا شيء يغطي هذا الوجه الجميل |
Bu güzel yüz için yas tutacak. | Open Subtitles | سوف تحزن على ذلك الوجه الجميل. |
ikinci olarak da güzel yüzlü olmak illa ki süper bir vajinaya sahip olacağın anlamına gelmez. | Open Subtitles | ثانيا: الوجه الجميل لا يعني بالضرورة عضو أنثوي جميل |
Orada, bu güzel yüzün arkasında... hoşuna giden birşey yok mu. | Open Subtitles | اليس هناك أي شيء تريده في هذا الوجه الجميل ؟ |
O güzel suratını dağıtmam gerekecek. | Open Subtitles | ربما يجب أن أعبث بذلك الوجه الجميل الذي لديك |
Bu tatlı yüzü gazetelerden hatırlıyorum. | Open Subtitles | انا أتذكر الوجه الجميل في الصحف |