ويكيبيديا

    "الوحيدة هى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Tek
        
    Tek şansın virüsten vazgeçmen ve seni bulamayacağımızı ümit etmen. Open Subtitles فرصتك الوحيدة هى أن تتخلى عن الفيروس وتتمنى ألا نجدك
    Tek belirleyici şey rozetti ama artık onunda rozeti yok. Open Subtitles أداة تعريفهم الوحيدة هى القلم إنهم لا يرتدونه بعد الآن
    Ve Tek ölümcül günah da fakirliktir. Open Subtitles و الخطيئة المُهلكة الوحيدة هى ان تكون فقيرا
    Tek sorun hangilerini uyduruyor anlayamıyorum. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هى اننى لا أستطيع ان أثبت ما الذى تعرفه حقا و ما تخترعه
    Tek zayıf noktası, gözlerinin arasıdır. Open Subtitles البقعة الحيوية الوحيدة هى بين العينين مباشرة
    Tek şansım onunla konuşmak ve, ne olduğunu anlamasını sağlamak. Open Subtitles ان فرصتى الوحيدة هى ان اتحدث اليه واحاول ان أجعله يفهم ماحدث
    Tek sıkıntımız buradan Allahabad'a gidecek araç bulma sorunumuzdur. Open Subtitles مشكلتنا الوحيدة هى إيجاد وسيلة نقل من هنا إلى الله أباد
    Tek sorun gerçekten araştırmak istememdi. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هى أنني كنت محباً للإستطلاع حقا.
    Tek sorun evde çok anahtar var. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هى أن البيت ملئ بالأزرار
    Bunun Tek yolu... kalbinin ortasına bir tahta saplamak... tam kalbinin ortasına. Open Subtitles الطريقة الوحيدة هى غرس وتداً خشبياً فى قلبها
    Kazanmanın Tek yolu savaşı reddetmek. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة هى منعه من خوض المعركة
    Öğrenmenin Tek yolu gidip görmek. Open Subtitles نحن لا نعرف حقيقية الطريقة الوحيدة هى الذهاب ومعاينته بأنفسنا
    Evet, bence buradaki Tek kötü ruh bu likör kadehlerinde. Open Subtitles أعتقد أن الأرواح الشريرة الوحيدة هى تلك الموجودة فى هذه الكابينة
    Tek sorun güneş. Canımı sıkıyor. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هى الشمس, انه امر مزعج بعض الشيء
    Açıkçası şu an için Tek problem bankalardan borç alamıyorum. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هى من الواضح أنه لا يمكننى أن أحصل على قرض بنكى
    ...Tek gerçek suçları siyasi güçleri olmaması olan bir kaç özverili insanın üzerine gidilmesine karşı çıkıyorum. Open Subtitles أنا أرفض أن نخص أشخاص مجتهدين كثيرا فى عملهم الذين كانت خطيئتهم الوحيدة هى نقصهم للنفوذ
    Yaptığın yanlışları düzeltmenin ve hayatlarını mahvettiğinin yaşlılara paralarını geri vermenin Tek yolu kendini öldürmek. Open Subtitles فرصتك الوحيدة هى تصحيح الأخطاء التى ارتكبتها وأن ترد جميع أموال العجائز الذين دمرت حياتهم اقتل نفسك
    Mekanik olarak bakarsak, Tek sorun merkezdeki buğulanma. Open Subtitles آليًا، بأمانة، المشكلة الوحيدة هى التركيز على المركز
    Aldığın Tek risk sahiplenmek istemen. Open Subtitles المخاطرة الوحيدة هى إدعائكِ أنكِ ملك لأحد
    Bize hiçbir şey anlatmıyor öğrenmenin Tek yolu bu. Open Subtitles حسناً , انه لا يخبرنا بأى شئ إذاً فالطيقة الوحيدة هى اكتشاف مايحب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد