ويكيبيديا

    "الوحيدة هي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Benim tek
        
    • Senin tek
        
    • Bizim tek
        
    • olduğum tek
        
    • gelen tek
        
    Benim tek gücüm çenemi kapatıp onlardan birisi gibi davranabilmemde. Open Subtitles قوّتي الوحيدة هي أن أغلق فمّي وأتصرف مثل واحد منهم
    Benim tek sorunum var. Kocam benden ayrılmak istiyor ve o burada bu sorunu nasıl çözebilirim. Open Subtitles مشكلتي الوحيدة هي أن زوجي يريد أن يتركني فكيف يمكنني حل هذا إن لم يكن هو بالغرفة؟
    - Aracilarin amina koyayim. Senin tek sorumlulugun çorbada tuzun olmasi. Open Subtitles مسؤوليتك الوحيدة هي أن تضع اللحم على الطاولة
    Senin tek sorumlulugun corbada tuzun olmasi. Open Subtitles مسؤوليتك الوحيدة هي أن تضع اللحم على الطاولة
    Bizim tek şansımız, insanlarla doğrudan savaşmaktır. Open Subtitles فرصتنا الوحيدة هي مقاتلة البشر بشكل مباشر
    Şu anda Bizim tek avantajımız kim olduğumuzu bilmeyecek olması. Open Subtitles أفضليتنا الوحيدة هي, أننا الوحيدون الذين نعرف من نكون
    Clark, benim sahip olduğum tek yetenek, Borsa ile uğraşmak ve yanlış kadına aşık olmak. Open Subtitles قدراتي الوحيدة هي التلاعب بالسوق والوقوع بحب المرأة الخطاء
    Memnun olduğum tek şey, siz palyaçoların kararlarınız yüzünden ne kadar diyet ödeyeceğinizi bilmek. Open Subtitles سعادتي الوحيدة هي معرفتي للمقدار الكبير الذي اضطر كلاكما أيّها المهرّجان لدفعه
    Bana ters gelen tek şey Jeffrey Katzenberg'in 'mustang'lerden bahsederken "Tanrının bu dünyada yarattığı en muhteşem yaratıklar" demesiydi. TED ملاحظتي الوحيدة هي حول ما قاله جيفري كاتزينبرج عن الحصان، "أجمل المخلوقات التي خلقها الله على الارض."
    Benim tek dileğim ise hiç bir sır olmadan seninle beraber olabilmek. Open Subtitles وأمنيتي الوحيدة هي أن أكون معك وبدون كلّ هذه الأسرار.
    Hayır, Benim tek kitabım Sade'nin günlükleriyle İncil. Open Subtitles كلا، كتبي الوحيدة هي مذكَرات سيد والأنجيل
    Benim tek varlığım alacaklılarımın öfkeden kudurmuş hâlde bıraktıkları mesajlarıyla dolu bir telesekreter. Open Subtitles ملكيتي الوحيدة هي جهاز مجيب آلي ممتلئ برسائل غاضبة من دائنيني
    Benim tek suçum ülkemi korumaya çalışmak... ülkemi! Open Subtitles جريمتي الوحيدة هي أنني أحاول حماية بلادي! تعتقدين بأن هذا ينتهيّ معي؟
    Senin tek sorumluluğun çorbada tuzun olması. Open Subtitles ـ تباً لزبائن مسؤوليتك الوحيدة هي توفير المال لتغطية الضروريات الأساسيّة.
    Sevgilim, Senin tek rakibin Inquirer'dir. Open Subtitles عزيزتي... مراسلتك الوحيدة هي الجريدة بعض الاوقات اعتقد انني افضل منافسة من لحم و دم
    Kara kara düşünüyorum. Bizim tek sorunumuz, bu konuda henüz yazılı bir şeyimiz yok! Open Subtitles مشكلتنا الوحيدة هي أننا لم نكتب عن ذلك حتى الآن
    Bizim tek isteğimiz... satranç dünyasını zenginleştirmek. Open Subtitles ورغبتنا الوحيدة هي لإثراء عالم الشطرنج.
    Sahip olduğum tek şey ağzımdan çıkacak olanlar. Open Subtitles القيمة الوحيدة هي ما يخرج من فمي
    Sahip olduğum tek değer, sosyal çevremdir. Open Subtitles {\pos(192,240)}قيمتي الوحيدة هي محيطي الإجتماعية
    Sonra düşündüm, aklıma gelen tek yol, Derek'i kucaklayıp odanın öbür ucuna götürüp bırakmak, ve o geri gelene kadar olan 10 saniyelik süre içinde öğrenebileceği bir parçayı hızlıca çalmak oldu. TED لكن وبعد مدة، فكرت في أن الطريقة الوحيدة هي بحملك ووضعك في الجهة الأخرى من الغرفة، لأعزف خلال العشر ثوان التي يستغرقها للعودة لمكانه، لم يكن أمامي خيار سوى أن أعزف له شيئا سريعا للتعلم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد