Kesinlikle emin oldugu tek sey benim ne kadar yakisikli oldugum. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد التى كانت متأكده منه أننى أبدوا كفتى لطيف جدا |
Ona bize götürecek tek kişi bu sabah işi bırakmış. | Open Subtitles | كلا .. الشخص الوحيد التى كانت ستقودنا إليه تركت عملها هذا الصباح |
Onu dağılmaktan alıkoyan tek şey kuş pislikleri efendim. | Open Subtitles | الشئ الوحيد التى تسطيع ضربة هو العصافير سيدى |
Bak bunca zaman bir tek sana kıymet verip tanıştırdı benle. | Open Subtitles | أتعرفين.. أنتى الوحيد التى قدَّرها وعرَّفها بى |
Onun dinleyeceği tek kişi sen olabilirsin. | Open Subtitles | ربما تكون ان الشخص الوحيد التى ربما تستمع اليه |
Bunları görebileceği tek yer güvenlik şirketi. | Open Subtitles | الطريقة الوحيد التى يمكنها أن تراهم هى شركة الأمن |
Evet, o zamanlara dair özlediğim tek şey annem. | Open Subtitles | اجل,الشىء الوحيد التى فقدته من هذا الوقت هو امى. |
Sahte belge hazırlayabilenin bir tek sen olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنكَ الوحيد التى تستطيع تَزوير أوراق ؟ |
Fakat kumandan Tano, mahkumun konuşacağı tek kişiymiş. | Open Subtitles | لكن القائد تانو هي الشخص الوحيد التى ستتحدث له السجينة |
Kendini tamamen sana adayan tek insanı öldür. | Open Subtitles | اقتلي الشخص الوحيد التى كرست نفسها بالكامل من اجلكِ |
Şu an güvenebileceğin tek insan benim, tamam mı? | Open Subtitles | الشخص الوحيد التى تثق فية الان هو انا حسنا |
Giriş sınavındaki gizli testte tam not alan tek kişi Amy Bradshaw. | Open Subtitles | أيمي برادشاو انها الشخص الوحيد التى حصلت على النتيجة المثالية S.A.Tفى الاختبار السرى للـ |
Evet, bana açıklamak zorunda olmadığın tek şey 5 dakikada teslimdir. | Open Subtitles | يدخل و يخرج أجل، الشىء الوحيد التى لستً مُضطرة إلى شرحه هو "الدخول و الخروج". |
Amerika'nın tek kaybettiği savaşın kıdemlisi olarakda. | Open Subtitles | بل لآننى محارب قديم فى الحرب الوحيد (التى خسرتها (أمريكا |
Zamanda ileri ve geri yolculuk için Eski teknoloji dışında şu ana kadar bildiğimiz tek yol, güneş patlamasının yol açtığı manyetik alanla kesişen bir solucandeliğinden geçmekti. | Open Subtitles | ., * حتى الآن، ما عدا تقنيةِ * القدماء هذه الطريقه الوحيد التى نَعْرفُها للسفر جيئة وذهاباً خلال الوقتِ أَنْ تعْبرَ الثقب الودى |
Ama tek şansımızdı. | Open Subtitles | كانت الفرصة الوحيد التى لدينا |