Ayrıca kendi kendine konuşma olayını yapabilen tek kişi ben olduğuma göre iyileşip iyileşmediğini söyleyebilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | بالاضافه الى الجنون الذى اقوم به بتحدثى الى نفسى انا الشخص الوحيد الذى يمكنه معرفة ما اذا كانت بخير |
Hayır, aslında yaparım, hatta onu yakalayabilecek tek kişi benim, çünkü onu izler, hareketlerini önceden bilir ve onu iş üzerinde yakalayabilirim. | Open Subtitles | لكنى أستطيع انا الوحيد الذى يمكنه لأنى استطيع ان اتوقع خطواته سوف اكتشف خطوته القادمه و اتمكن منه و المجوهرات بيده |
Ve görünüşe göre konuşabildiği tek kişi benim artık. | Open Subtitles | و أبدو و كاننى الإنسان الوحيد الذى يمكنه التحدث معه |
Olayı deşin, Kennedy cinayetiyle ilgili dava açabilecek tek kişi sizsiniz. | Open Subtitles | استمر فى الحفر , أنت الشخص الوحيد الذى يمكنه فتح المحاكمة في جريمة قتل كينيدي |
- O kim? Bize bombanın yerini söyleyebilecek tek kişi. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذى يمكنه ان يخبرنا بمكان القنبلة |
Dikkat çekmeden o kürsüye yaklaşabilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا الوحيد الذى يمكنه الإقتراب هكذا من المنصة بدون جذب الإنتباه |
Sana istediğin hedefleri verebilecek tek kişi benim. Hadi, hadi, ya beni hemen şimdi vur! | Open Subtitles | أنا الوحيد الذى يمكنه إعطاءك الأهداف التى تريدها |
Bunu yapabilecek ...tek kişi olduğunu da biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرفين أنك الشخص الوحيد الذى يمكنه فعلها |
Sana bazı sorular sormalıyım çünkü bana cevap verebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | احتاج الى سؤالك بعض الأسئلة اتعلمين, لسبب.. انتِ الشخص الوحيد الذى يمكنه اعطائى الأجوبة |
Ve onu duyabilen tek kişi bendim. | Open Subtitles | و كنت الوحيد الذى يمكنه سماعها |
Bağlantın olduğu için çağrıldın. Bunu yapabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | انت الوحيد الذى يمكنه التعامل مع الامر |
Artık onu kurtarabilecek tek kişi o. | Open Subtitles | هو الوحيد الذى يمكنه انقاذها الآن |
Yüzbaşı Esteridge, bize yardım edebilecek tek kişi o. | Open Subtitles | النقيب "ايستردج" هو الوحيد الذى يمكنه مساعدتنا |
- Neden beni görebilen tek kişi sensin? | Open Subtitles | لماذا انت الوحيد الذى يمكنه رؤيتى ؟ |
General biz de isterdik ama silah Bilgisayar'da kayıtlı olmadığı için parçaları bulabilecek tek kişi şu anda oraya geliyor. | Open Subtitles | حسناً يا جنرال سنكون سعداء ما عدا أن السلاح ليس بالتداخل والرجل الوحيد الذى يمكنه أن .... |
Burada kapıyı çarpabilen tek kişi sen değilsin! | Open Subtitles | لست الوحيد الذى يمكنه أغلاق الأبواب بعنف هنا! |
Gerçek şu ki Roslin'la iletişim kurabilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | ..الحقيقة هي (أنا الشخص الوحيد الذى يمكنه التفاهم مع (لورا روزلين |
fsociety'de yaşadığımız o derin boşluğu doldurabilecek tek kişi sensin diyerek saçmalayabilirdim. | Open Subtitles | يمكنك أن أخبرك أى كلام و أنك الشخص الوحيد الذى يمكنه ملأ الفراغ الموجود لدينا فى مجموعة (تباً للمجتمع) |
Russell'ı kaçıran her kim ise Alcide'in çalışanı onu teşhis edebilecek tek kişi. | Open Subtitles | إن موظف (ألسيد) هو الشخص الوحيد الذى يمكنه التعرف... على من حرّر (راسل)، أيا كان. |
Russell'ı kaçıran her kim ise Alcide'in çalışanı onu teşhis edebilecek tek kişi. | Open Subtitles | موظف (ألسيد) هو الوحيد الذى يمكنه التعرف... على الشخص الذى حرر (راسل)، أيا كان. |