ويكيبيديا

    "الوحيد الذي أستطيع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapabileceğim tek
        
    • tek kişi
        
    • gelen tek
        
    • tek insan
        
    • verebileceğim tek
        
    Bunun iyi yapabileceğim tek sınıf olduğunu düşünüyordum. Open Subtitles لقد ظننت بالفعل أن هذا الصف الوحيد الذي أستطيع الإبداع فيه
    Hayatımı tehlikeye atmam yapabileceğim tek şey değil Don. Open Subtitles وضع حياتي على الجبهة ليس الشيء الوحيد الذي أستطيع القيام به، دون
    Zaman ayırdığın için minnettarım, konuşabileceğim tek kişi sensin. Open Subtitles أنا أقدر تقضيتك لوقتك معي، أنت ِ الشخص الوحيد الذي أستطيع التحدث معه
    Ama bunu senden, bunu isteyebileceğim tek kişi sen olduğundan istiyorum. Open Subtitles ولكنني اطلب منك .. لإنك الوحيد الذي أستطيع الطلب منه
    Aklıma gelen tek senaryo birisi kasıtlı olarak, zorla ciğerlerine su doldurmuş. Open Subtitles السيناريو الوحيد الذي أستطيع التفكير فيه هو أن أحدهم قام بضخ الماء الى رئتيها قسرا و عمدا.
    Onun için elimden gelen tek şey ailemin yanına götürmekti. Open Subtitles حتّى لا تستطيع الأخويّة النازيّة أن تلمسَهُ الشيء الوحيد الذي أستطيع أن أفعله له هو وضعه مع أبي و أمّي
    Ve yanında olmaya katlanabildiğim tek insan ise kısıtlanmış bir vampir. Open Subtitles والشخص الوحيد الذي أستطيع أن أتحمل أن أكون بجواره هو مصاص دماء
    Sana bunların yanında verebileceğim tek bilgi, ödemeye kimin yetki verdiği: Open Subtitles الشئ الوحيد الذي أستطيع قوله لكم هو من أمر بالدفع :
    Hayatımı tehlikeye atmam yapabileceğim tek şey değil Don. Open Subtitles وضع حياتي على الجبهة ليس الشيء الوحيد الذي أستطيع القيام به، دون
    yapabileceğim tek şey birkaç gün izin alıp dinlemeye çalışmak. Open Subtitles و الشئ الوحيد الذي أستطيع أن أفعله أخذ إجازة لبضعة أيام ، فقط أحاول أن أرتاح
    yapabileceğim tek şeyi yaptım. Open Subtitles ،، فعلت الشئ الوحيد الذي أستطيع أن افعله
    Bu yapabileceğim tek şey. Open Subtitles هذا هو الشئ الوحيد الذي أستطيع فعله
    yapabileceğim tek şeydi bu. Open Subtitles لقد كان الشيء الوحيد الذي أستطيع فعله
    Ancak yıllar sonra, o dönemi anabileceğim tek kişi olduğunu anladım. Open Subtitles ، لم تكن كذلك حتى سنوات بعد ذلك أدركت أنك كنت الشخص الوحيد الذي أستطيع تذكره من ذلك الوقت
    Kusura bakma, seni böyle rahatsız etmek istemezdim ama başıma çok ilginç ve korkutucu bir şey geldi, anlatabileceğim tek kişi sensin. Open Subtitles و أنتِ الشخص الوحيد الذي أستطيع بأن أتحدث إليه بشأن هذا ، و أحتاج إلى نصيحتكِ تريدين نصيحة ؟
    Bazı şeyleri öğrenmem lazım ve bu konuda konuşabileceğim tek kişi de sensin. Open Subtitles أحتاج لمعرفة بعض الأمور ، و أنتِ الشخص الوحيد الذي أستطيع بأن أتحدث إليه بشأن تلك الأمور
    Ve aklıma gelen tek şey yani tek neden şuydu... Open Subtitles و الشيء الوحيد الذي أستطيع التفكير به ... السبب الوحيد كان
    Aklıma gelen tek şey bu. Open Subtitles وهذا هو الشيء الوحيد الذي أستطيع التفكير فيه .
    Sürekli ağlıyorum ve çıldırdığımda konuşabileceğim tek insan sensin. Open Subtitles أنا أبكي طوال الوقت وأنت الوحيد الذي أستطيع التحدث معه عندما أكون هكذا
    Konuşabileceğim tek insan sensin. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي أستطيع التحدث معه
    Ama değişmeyeceğine söz verebileceğim tek şey sonsuza kadar sürecek olan arkadaşlığımız. Open Subtitles ولكن الشيء الوحيد الذي أستطيع أعدكم به هو لن يتغير بأننا سنبقى أصدقاء إلى الأبد
    Şu an size verebileceğim tek şey Adilyn'le sizin güvende olacağınız bir tür huzur. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أستطيع منحك إياه الآن... هو سكينة بال من نوع ما، بأنك و(أدالين) ستكونا آمنين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد