İstediği tek şey bu evde yok. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي تريده , لا نملكه في هذا البيت |
Çünkü üçümüz arasında bir kadının istediği tek kişiyim. | Open Subtitles | لأن بيننا نحن الثلاثة أنا الشخص الوحيد الذي تريده امرأة |
Seni temin ederim, istediği tek şey odur. | Open Subtitles | أضمن لك أن هذا هو الشيء الوحيد الذي تريده |
İstediğin benim! Beni al! | Open Subtitles | أنا اللعين الوحيد الذي تريده خذني |
İstediğin benim! Beni al! | Open Subtitles | أنا اللعين الوحيد الذي تريده خذني |
Ve bir kızın gerçekten istediği tek şey, daha kaba bir kızın boynunu koparmaktır. | Open Subtitles | والشيء الوحيد الذي تريده فتاة مثلها هو تدمير فتاة أخرى تنافسها. |
Gerçekte istediği tek şey annesi. Onu da sipariş edemeyiz. | Open Subtitles | المقهى لا يمكنه إحضار الشيء الوحيد الذي تريده حقا وبشدة .. |
Inari'nin istediği tek şey bir arkadaştı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تريده (إناري) هو صديق. |
Max, ona istediği tek şeyi vermeliyim. | Open Subtitles | ماكس)، علي إعطائها الشيء الوحيد الذي تريده) |