ويكيبيديا

    "الوحيد الذي نعرفه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bildiğimiz tek
        
    • tek bildiğimiz
        
    Yani, hasta hakkında kesin olarak bildiğimiz tek şey havada süzülmediği. Open Subtitles اذن الشيء الوحيد الذي نعرفه بالتأكيد هو انه لم يكن يحلق
    Üzerinde yaşam olduğunu bildiğimiz tek gezegen biziz. TED نحن الكوكب الوحيد الذي نعرفه ويوجد عليه حياة.
    Şu anda, Dünya üzerinde yaşam olduğunu bildiğimiz tek gezegen. TED حاليا, الارض مازال هو الكوكب الوحيد الذي نعرفه الذي يعج بالحياة.
    tek bildiğimiz yön, silah seslerinin geldiği yön. Open Subtitles الطريق الوحيد الذي نعرفه هو بإتجاه الطلقات النارية
    Pekâlâ, tek bildiğimiz birisinin bazı kamera kayıtlarını çaldığı. Open Subtitles حسناً ، الشيء الوحيد الذي نعرفه إن شخص ما قد سرق تسجيل كاميرات المراقبة
    Kıymetli ve eşsiz, hala bildiğimiz tek yuva. TED إنه ثمين, إنه متفرد, وما زال حتى الآن الملاذ الوحيد الذي نعرفه.
    Ve bu türden cihazlarla hesap yapabilen, hesap yapabildiğini bildiğimiz, tek şey beyin. TED والشيء الوحيد الذي نعرفه الى حد الآن ، و الذي يمكنه أن يشتغل مع هذا النوع من الأجهزة ، هو الدماغ.
    bildiğimiz tek önemli şey, bunun en uygunsuz, en beklenmedik zamanda geleceğidir, mesela Dünya Şampiyonasına biletin olduğunda, ve bu işler her zaman böyle yürür. Open Subtitles ولا نعرف كيف، الشيء الوحيد الذي نعرفه.. هو أنّه سيأتي في أسوأ وقتٍ ممكن حينما تحصل على تذاكر لبطولة العالم
    Yaşamı desteklediğini bildiğimiz tek güneş sistemi bizimkisi. Open Subtitles نظامنا الكوكبي هو النظام الوحيد الذي نعرفه يقوم بدعم الحياة
    Tamam şu an kesin olarak bildiğimiz tek şey babamla birlikte şükran günü yemeği yemeliyiz. Open Subtitles حسناً ,الشىء الوحيد الذي نعرفه بشكل مؤكد الآن أنه علينا أن نتناول عشاء عيد الشكر مع أبي
    Bizler için bildiğimiz tek geçmiş bu olacak. Open Subtitles وبالنسبة لبقيتنا، سيكون التأريخ الوحيد الذي نعرفه.
    Doğadaki gerçek yerini kavrama kabiliyetine sahip evrende herhangi bir yerde bildiğimiz tek tür. Open Subtitles الوحيد الذي نعرفه في أي مكان في الكون الذي كان قادر على فهم مكانه الحقيقي في الطبيعة.
    O dönem bildiğimiz tek şey, sizin burada olmadığınızdı. Open Subtitles ولكن كما تعلمني، في ذلك الوقت الأمر الوحيد الذي نعرفه أنكِ لم تكوني حاضرة
    Kesin olarak bildiğimiz tek şey düzeltmenin imkânsız olduğu. Open Subtitles فى الحقيقة، الشيء الوحيد الذي نعرفه الآن أنه سيكون من المستحيل إصلاح هذا
    Bir şey daha, ...kesin bildiğimiz tek şey var. Open Subtitles هناك شئ آخر ... الشئ المؤكد الوحيد الذي نعرفه
    İsimsiz hakkında bildiğimiz tek şey adının İsimsiz olmadığı. Open Subtitles الشئ الوحيد الذي نعرفه عن فلانة هذه أن اسمها ليس "فلانة"
    O A.R.'nin içindeki bildiğimiz tek Amerikalı ve tüm bunların içinde. Open Subtitles "إنه الأمريكي الوحيد الذي نعرفه في "الرساله وإنه الدور الرئيسي في كل هذا
    Ve sonra aklıma geldi belki de bizi geride tutan tek şey, kurbanlar hakkında bildiğimiz tek şeydir. Open Subtitles ...ثم خطرت ببالي فكرة ربما الشيء الوحيد الذي نعرفه عن الضحايا هو الشيء الذي يعوقنا
    Kesin olarak tek bildiğimiz operasyonlarımızda sızıntı olduğu. Open Subtitles الشئ الوحيد الذي نعرفه على وجه اليقين ان عمليتنا تم خَرقُها.
    Tamam, yani aslında tek bildiğimiz şey ... göbeği kıllı gençlerin eğlendikleri. Open Subtitles حسنا، وذلك أساسا، الشيء الوحيد الذي نعرفه على وجه اليقين هو أن الشبان شعر ذو بطن يتمتعون بأنفسهم.
    tek bildiğimiz beyaz, 18-25 yaş arasında olduğu. Open Subtitles الشيئ الوحيد الذي نعرفه أنه قوقازي من منطقة القوقاز بين أسيا و أوروبا عمره ما بين 18 إلى 25

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد