ويكيبيديا

    "الوحيد المهم هو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Önemli olan tek
        
    • Tek önemli
        
    Bana öğrettiğin tek şey Önemli olan tek galerinin buradaki olduğu. Open Subtitles اسمع ان علمتني شيئا ان المعرض الوحيد المهم هو الموجود هنا
    Artık önemi yok. Önemli olan tek şey sen ve ben. Open Subtitles هذا لايهم بعد الآن الشيء الوحيد المهم هو أنا وأنتي
    Çünkü Önemli olan tek şey Rory'nin harika bir okula başladığı. Open Subtitles لأن الشيء الوحيد المهم هو دخول روري لتلك المدرسة العظيمة
    Önemli olan tek tarih, seni bulup o salağı terk ettiğim gün. Open Subtitles التأريخ الوحيد المهم هو اليوم اللذي قابلتك فيه وتركت ذلك الغبي
    Tek önemli olan, yeni Finans Müdürü'nün Daniel Meade'den nefret etmesi. Open Subtitles الشيء الوحيد المهم هو ان الرئيس المالي الجديد يحتقر دانيال
    Önemli olan tek şey ihtiyacın olduğunda yanında olması. Open Subtitles الشيئ الوحيد المهم هو ان يكون الشخص بجانبك عندما تحتاجين له
    Önemli olan tek şeyin evrak işleri ve protokolün olduğu medikal bürokrasi dünyasına hoş geldin. Open Subtitles مرحبًا بيروقراطية الطب الحديث حيث أن الأمر الوحيد المهم هو ما بالورق وأتباع البروتوكول
    Önemli olan tek şey bunu bir saldırı olarak yaşayıp yaşamamam. Open Subtitles الشيء الوحيد المهم هو ما إذا كنتُ أراه اعتداءً واحدًا أم لا
    Şu anda Önemli olan tek şey bu kubbeden kurtulmak. Open Subtitles ،الشيء الوحيد المهم هو الخروج من هذه القبة
    Önemli olan tek şey Kadeh. Open Subtitles نعم الشىء الوحيد المهم هو الكأس
    Önemli olan tek şey buradan gitmemiz. Open Subtitles الشيء الوحيد المهم هو أن نخرج من هنا
    Önemli olan tek şey benim iş de iyi oluyor . Open Subtitles الأمر الوحيد المهم هو أن أتحسن بعملي
    Önemli olan tek şey bana inanıyor olman. Open Subtitles الشيء الوحيد المهم هو أن تصدقيني
    Önemli olan tek şey gerçek. Open Subtitles الشيء الوحيد المهم هو الحقيقة.
    Şu anda Önemli olan tek şey Tom Reed'in küçük kızını bulmamız. Open Subtitles الشيء الوحيد المهم هو أننا وجدنا بنت (توم ريدز) الصغيرة
    Şu an Önemli olan tek şey Stephen Saunders'ı durdurmaktır. Open Subtitles الشىء الوحيد المهم هو إيقاف (ستيفين ساندرز)
    Önemli olan tek şey işte bu. Evet, ama Annie bana... Open Subtitles الشيء الوحيد المهم هو هذا.
    Sadece bunun için biraz düşüneyim, çünkü Önemli olan tek şey, Lucy. Open Subtitles - سأتحدث إليه , ابقي هادئه لدقيقه أحتاج أن أفكر بهذا , الشيء الوحيد المهم هو (لوسي)
    Önemli olan tek şey, Bobby harika birisi, değil mi? Open Subtitles الشئ الوحيد المهم هو أن (بوبي) شخص جيد اليس كذلك ؟
    - Tek önemli olan, benim ne hakkında konuşmak istediğim Dewey. Open Subtitles بويد : الشيئ الوحيد المهم هو ماأريد قوله أنا ياديوي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد