Gösteriş gibi gelebilir fakat onun hayatında insanlara yönelik taleplerinden dolayı memnuniyet duyduğu bir tek ben vardım. | Open Subtitles | و لكنى كنت فى الواقع الإنسان الوحيد فى حياته الذى كان يرضى مطالبه من الناس |
bir tek bende mi var? Senin yok mu? | Open Subtitles | كما لو كان الوحيد فى الشركة اليس لديك عضواً أنت الآخر؟ |
Ben bir terziyim, efendim, Calcutta'da bulunmuş ve bu gülünç elbiseleri yapabilen Lhasa'daki tek terzi. | Open Subtitles | أنا خياطه يا سيدى الوحيد فى لاسا التي قَدْ كَانتْ في كلكتا و يُمْكِنُ أَنْ تعيدَ إنتاج هذه البدلاتِ السخيفةِ. |
Bu mahallede herkesi seven tek canlıyı. | Open Subtitles | الشىء الوحيد فى البناية بأكملها الذى كان يحب الجميع |
Artık İngiltere'deki yegâne büyücü sizsiniz. | Open Subtitles | أنتَ الساحر الوحيد فى "انجلترا" الأن. |
Tutumlu davranabileceği bir parası olan tek ülkeye. | Open Subtitles | البلد الوحيد فى العالم الذى خرج من الحرب بفائض من الأموال |
Şey, ilk sabahında seni şımartmaya aldırmıyorum ama, bu şehirde 10:30 da kahvaltı yapan tek insan sensin herhalde. | Open Subtitles | لا امانع ان أرتب لك ذلك أول صباح و لكنى اعتقد انك الشخص الوحيد فى البلدة الذى يتناول أفطارة فى ال العاشرة و النصف |
Bu partideki tek zenci benim sanıyordum. | Open Subtitles | من المفترض أننى الشاب الأسمر الوحيد فى هذه الحفلة |
Seattle'daki sübyancı olmayan tek adam odur. | Open Subtitles | أنه يعتبر الشخص الوحيد فى سياتل الذى لا يستغل الأطفال جنسياً |
Köyde ölümden ötesini bilen bir tek sen varsın. | Open Subtitles | أنت الوحيد فى القرية الذى يعلم ماذا يوجد تحت القبر |
Burada kurtarma üzerine çalışan bir tek sen misin zannediyorsun? | Open Subtitles | هل تظن بأنك الوحيد فى هذا المكان لتتحمس لعملية الإنقاذ هذه ؟ |
Dünyada bir tek sen... | Open Subtitles | أنت الوحيد فى العالم |
Afrika'daki tek beyaz katil ben değilim Bayan Brent. | Open Subtitles | أنا لست القاتل أبيض البشرة الوحيد فى إفراقيا يا سيدة برينت |
Malibu'daki tek siyah. | Open Subtitles | -الرجل الأسود الوحيد فى ( ماليبو ) 0 |
Bu mahallede herkesi seven tek canlıyı. | Open Subtitles | الشىء الوحيد فى البناية بأكملها الذى كان يحب الجميع |
İngiltere'deki yegâne büyücü sizsiniz. | Open Subtitles | أنتِ الساحر الوحيد فى "أنجلترا". |
O zaman hapı yutarım. Ailesi olan tek kişi sen olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | ساعتها أكون قد خُدعت هل تعتقد أنك الرجل الوحيد فى هذه الشركة؟ |
Sonsuza dek sevmek için doğduğum tek insan. | Open Subtitles | الشخص الوحيد فى العالم الذى ولد ليحب إلى الأبد |
Donanmadaki tek zenci dalgıç ve tek bacaklı. | Open Subtitles | الوحيد فى البحرية و لديه ساق واحدة |
Söyleyebildiğim kadarıyla bu çevrede bu işten haberi olmayan tek grup Mike Zizzo ve L.O.D'ymiş. | Open Subtitles | على قدر ما استطيع ان اقول الفتى الوحيد فى المنطقة الذى لم يعرف " كان (ميك زيزو) و " ال او دى |