ويكيبيديا

    "الوحيد كان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Tek
        
    Tek istisnası benim rızam olmadan başlattığın sapkın seks eylemi olmak üzere, dün gece seninle yastık kalesinde harika zaman geçirdik. Open Subtitles قضيت وقتاً رائعاً معك ليلة أمس في حصن الوسائد و الإستثناء الوحيد كان الفعل الجنسي المنحرف الذي بدأتي به بدون موافقتي
    Ama kirli bebek bezlerini görebiliyordum. Çocukların bazıları stresli ve sıkıntılı görünüyordu ama Tek ses küçük bir inleme idi. TED كنت أرى الحفاضات المتسخة، و كنت أستطيع رؤية نكبة بعض الأطفال، لكن الضجيج الوحيد كان أنين متواصل و منخفض.
    İşte ilişkisel evrende bu sorunun Tek olası cevabı bu şeyin bir şekilde kendi kendini meydana getirdiğidir. TED و في الكون العلائقي، التفسير الوحيد كان بطريقة ما تم صنعه بنفسه.
    Ve bu ortamda, insanların değerlerinin ve soylu davalarının Tek rehber olduğu bu ortamda bu grup tarihi bir başarı gerçekleştirdi. TED وفي هذا الجو، حيث الموجّه الوحيد كان قيّم الناس، وأهدافهم النبيلة، ما أنجزته هذه المجموعة كان تاريخياً.
    Tek karşı kanıtı yasal olarak kabul edilmeyen belgeydi. Open Subtitles وإثباتها الوحيد كان المستند الذى تم رفضه
    İlk kocam... neyse zaten Tek kocam oydu, bowlinge bayılırdı. Open Subtitles زوجي الأول, أعني زوجي الوحيد كان يحب البولينغ.
    Tek umudu yiğit bir delikanlı ve onun anlayışı kıt babasıydı. Open Subtitles أملها الوحيد كان طفل شجاع ووالده بطيء الفهم.
    Kilitli olmayan Tek kapı mutfaktakiydi ve çalışanlar da herhangi bir manyak katil görmemişler. Open Subtitles الباب المفتوح الوحيد كان باب المطبخ وطاقم المطبخ لم يروا هذا القاتل
    Bugünkü Tek hatamız, tuvaleti tamir etmeye çalışmak oldu. Open Subtitles عندما تفكر فيها، خطأنا الوحيد كان محاولة إصلاحه بنفسنا
    Derhal sizi ayırmanın Tek seçenek olduğunu biliyordum. Open Subtitles وحينئذ أدركت أن الخيار الوحيد كان أن أقوم بفصلكما فوراً.
    Tek faaliyeti bandoymuş. Flüt çalıyormuş. Open Subtitles نشاطها الوحيد كان في فرقة غنائية لقد كانت تعزف علي الناي
    Cinayet silahı elimizdeki Tek somut kanıttı. Open Subtitles سلاح القتل كان الدليل الثابت الوحيد كان عندنا.
    Tek çıkış yolum Octouran Kung Fu'ydu. Open Subtitles و منفذي الوحيد كان نادي أكتوران للكونغ الفو
    Tek kesişmemiz yıllar önceydi. Open Subtitles أتعلم لقائنا الأول و الوحيد كان منذ سنين
    Tek korkum görevimi tamamlamadan ölmekti. Open Subtitles خوفي الوحيد كان أن أموت قبل أن أؤدي فريضتي
    Ona hayatı boyunca bulabileceği Tek işi bulan bendim. Open Subtitles أنا حصلت له العمل الوحيد كان أي وقت مضى الحصول ستعمل.
    Aynı fiziksel özellikte olmaları bir yana bunlara da poz verdirilmiş. Aradaki Tek fark, bunların elle boğulmuş olması ki bence, Jacksonville polisinin bağlantı... Open Subtitles حسناً ، ما عدا الإشتراك في ميزات طبيعية فقد مثلوا أيضاً ، الإختلاف الوحيد كان الخنق يدوياً
    Yanmamış Tek yer oralar ve Tek şüphelimiz kurbanlardan biri. Open Subtitles وهي الجزء الوحيد الذي لم يحرق, ومشتبهنا الوحيد كان مع الضحايا.
    Tek istediğim kurtlarımın önüne biraz yem atabilmekti. Open Subtitles كاستحقاقك لهذا مبتغايّ الوحيد كان بضع عنزات لذئابي
    Yıldızın Tek yorumu, yüreğinin sesini dinleyeceğini söylemesi oldu. Open Subtitles تطلب فيه الشفقة والخصوصية. تعليقها الوحيد كان بأنها ستتبع قلبها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد