ويكيبيديا

    "الوحيد لوجود" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olmasının tek
        
    Bu şeylerin değerli olmasının tek sebebi böyle olması gerektiğine dair karar vermiş olmamızdır. TED السبب الوحيد لوجود قيمة لمثل تلك الأشياء هو أننا جميعًا قررنا أنها ذات قيمة.
    O kızın orada olmasının tek sebebi onu benim çağırmış olmamdı. Open Subtitles السبب الوحيد لوجود هذه الفتاه هناك لإنني أتصلت بها
    Bunu bilmek istemezsiniz çünkü biz bu ikisini birbirinden ayırdık fakat seks denen şeyin var olmasının tek nedeni, bebek yapmaktır. Open Subtitles لا تريد ان تعلم هذا لاننا نقسم هذان الشيئان ولكن السبب الوحيد لوجود الجنس هو لتحظى بأطفال
    Walter'ın giysisinin bu sabah bu kamyonda olmasının tek nedeni çevresel alarmların çalmış olmasıydı. Open Subtitles السبب الوحيد لوجود بدلة والتر في الشاهنة هذا الصباح كان بسبب انطلاق الإنذار البيئي
    S.H.I.E.L.D'in var olmasının tek sebebi savaşmak. Open Subtitles السبب الوحيد لوجود شيلد هو لمحاربة الحروب
    İkimizin de burada olmasının tek sebebi Axl'ın işkence için beni takip etmesi. Open Subtitles السبب الوحيد لوجود كلينا هنا هو أن أكسل قرر أن يلحق بي إلى المنزل لكي يعذبني
    Bunun var olmasının tek nedeni resim çekimi. - Metal parçası bir şey. Open Subtitles {\pos(192,230)} السبب الوحيد لوجود هذا هو فرصة لإلتقاط صور، إنّها قطعة معدن فحسب.
    Jones'un burada olmasının tek sebebi burada olmayı istiyor oluşu. Open Subtitles السبب الوحيد لوجود (جونز) هنا هو لأنه يريد ذلك.
    Nolcorp'un var olmasının tek nedeni şirketi geliştirmem için babanın bana kişisel hesabından para vermesidir. Open Subtitles السبب الوحيد لوجود شركة (نولكورب) هو أن أباك أعطاني مالاً من حسابه الشخصي لتطويرها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد