| Ben yaptım, kağıt kalem ayarlamadan bile önce diğer hepsini içeren gerekli suç. | Open Subtitles | 'إرتكبتها حتى قبل ان أضع القلم على الورقه إنها الجريمه الام التي تحوي كل الجرائم بداخلها |
| kağıt ne anlama geliyor ya da gizli ziyaretçi veya ziyaretçilerimiz kimlerdi hiçbir zaman öğrenemedik. | Open Subtitles | ماذا تعنى الورقه و من يكون ذلك الزائر المجهول نحن لم نتوصل لشيىء |
| Açıkçası taş, kağıt, makas üç kişiyle olmuyor. | Open Subtitles | حسنا الحجر و الورقه و المقص لا تعمل عند ثلاثه |
| Ormana geri döndün ve kamyon ortalıkta yoktu ama bıraktığın notu buldum. | Open Subtitles | رجعت الى الغابة ووجدت الشاحنه قد اختفت ولكن وجدت الورقه اللتي تركت |
| Yaklaştığı zaman kağıdı ona mı atacak? | Open Subtitles | واذا ما تعرض لها ماذا تفعل تقدم له الورقه ؟ |
| Şu noktaya bak ve kâğıdı yavaşça kendine yaklaştır. | Open Subtitles | انظر الى هذه النقطه وحرك الورقه ببطء بأتجاهك |
| Bu kağıtta, bir karşıtlığı kuruyordum. | Open Subtitles | في تلك الورقه ، اوضحت التناقض |
| Khasinau için o sayfayı okumak o kadar önemli ki SD-6'ya bir ekip gönderip onu çalmaya çalıştı. | Open Subtitles | قراءة هذه الورقه مهمه الى كازانو لذلك هو خاطر بارسال فريق الى الـ إس دي |
| Morgan'ın bıraktığı sadece bu Parşömen ve haritaydı. | Open Subtitles | لا , كل ماتركه * مورجان * كان هذه الورقه و الخريطه |
| Makas kartını sildim ve kağıt kartına ihtiyarın kanını sürdüm. | Open Subtitles | لقد أزلت كارت المقص ووضعت دماً على كارت الورقه |
| Günlükte ki kağıt parçası, bundan yirmi yol sonrasına ait. | Open Subtitles | و الورقه التي في مفكرته بتاريخ يبعد عشرين سنه من الآن |
| Ağaçtakilerin hepsi bizim şubemiz ve kağıt ağaçtan olur. | Open Subtitles | كلنا أغصان على هذه الشجره ومن الشجرة تأتي الورقه |
| Ama olur da bırakamazsam bu kağıt parçasını alıp, uçakta temiz bir kağıda çekeceğim. | Open Subtitles | لكن لو لم تهدأ الأمور فسأصنع من هذه الورقه طائره ورقيه |
| Ama olur da bırakamazsam bu kağıt parçasını alıp, uçakta temiz bir kağıda çekeceğim. | Open Subtitles | لكن لو لم تهدأ الأمور فسأصنع من هذه الورقه طائره ورقيه |
| Bizi Mona'nın evine geri götürdü ve kağıt garip ifadelerle doluydu. | Open Subtitles | قادنا مجددا لمنزل مونا وتلك الورقه مليئه بشيء غريبه |
| Başla! Ahh, eh. Şimdi notu oku ve kahveyi dök ve düş. | Open Subtitles | اكشن الآن اقرأي الورقه ثم ابصقي القهوة واسقطي |
| Bu notu bırakan her kimse bulunmak istiyor. | Open Subtitles | أياً يكن من ترك تلك الورقه فأنه يريد أن يتم إيجادها |
| Luna'nın kulübesini ararken adamlarımdan biri, bu yanmış kağıdı şöminede buldu. | Open Subtitles | عندما كنا نفتش حجرة "لونا" اخرج احد رجالي هذه الورقه المحروقه من موقدها. |
| Ama unutma, bu işi akşama kadar bitiremezsen okul kredin için olan kâğıdı imzalamıyorum. | Open Subtitles | ولكن تذكري , اذا لم تنهي هذا الليله انا لن اوقع الورقه للحصول على الائتمان من مدرستك |
| kağıtta yazanı okuyabilirmisin? | Open Subtitles | إقرأ ما في الورقه |
| sayfayı ve sıvıyı alıp sayfada olanları biz mi okuyalım diyorsun? | Open Subtitles | أنت ستحضر الورقه والقاروره لرؤية محتواها |
| Parşömen Kan Kasesi'ne ulaşmak için bize ipuçları veriyordu. | Open Subtitles | " الورقه تزوّدَنا بالأفكارِ لكى نصل الى الـ " سينجرال |
| Eğer onur mahkemesine ödevi teslim etmediğini söylerse sizin sorduğunuz sorunun aynını sorarlar. | Open Subtitles | إذا أخبر محكمة الشرف بأنه لم يسلّم الورقه أبداً سيسألوه نفس السؤال الذي طرحتموه أنتم |