ويكيبيديا

    "الوسامة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yakışıklı
        
    • yakışıklılık
        
    • yakışıklısın
        
    • yakışıklısınız
        
    • yakışıklıydım
        
    Hatta öyle yakışıklı görünüyorsun ki, bu odadan çıkmamız lazım yoksa galayı kaçıracaksın. Open Subtitles ،وتبدو في غاية الوسامة إمّا علينا الخروج من هذه الغرفة أو ستفوّت افتتاحيتك
    O kadar zengin olmasa bu kadar yakışıklı olur muydu acaba? Open Subtitles أتسائل ان كان سيظل بنفس الوسامة اذا لم يكن غنيا
    Seninle gurur duyuyorum. Orada çok yakışıklı görünüyordun. Open Subtitles عزيزي، أنا فخورة جداً بك بدوت في غاية الوسامة على المنصة
    Demek istediğim herkes senin kadar yakışıklı olamaz ki. Open Subtitles أعني.. ِ لا يمكن للجميع أن يولدوا بهذه الوسامة
    yakışıklılık da gereklilik olmalı. Open Subtitles ويجب أن تكون الوسامة ضمن الشروط المطلوبة كذلك.
    Kaplanın sana pençeleriyle dokunmasına izin Ver de bak bakalım o kadar yakışıklı olabiliyor musun? Open Subtitles دع هذا النمر ينشب مخالبه فيك ولن تبقى بهذه الوسامة
    Çelik yeleği olmayan birini yakışıklı bulur musun ki? Open Subtitles هل تنجذبين الى الوسامة ام الجسم المتليء ؟
    Çok yakışıklı, yeni anestezi uzmanını tanıyor musunuz? Open Subtitles أتعرفون يا رفاق طبيب التخدير بالغ الوسامة الجديد؟
    Hâla annesiyle yaşayan işsiz biriyle çıkmak zorunda kalmam yeterince kötü bir durum, fakat sen onun yakışıklı asgari ücrette çalışan biri olduğunu söylemiştin. Open Subtitles ليس علي أن أخرج مع فاشل يعيش مع أمه لكنك أقنعتني أن هناك حد أدنى من الوسامة
    Şu yakışıklı adama bakın. Open Subtitles .و أنظر. أنظر إلى هذا الرجل الغاية في الوسامة
    Gelinliğimi alacağım, bebek sahibi olacağım, sonra öleceğim ve cennette süper yakışıklı bir erkekle tanışacağım. Open Subtitles سأشتري الرداء ثم سأنجب، ثم أموت، ثم ألتقي برجل فائق الوسامة في الجنة
    Pek çok insan bana benzediğini söylüyor ama benim kadar yakışıklı olup olmadığından emin değilim. Open Subtitles كثيرون يقولون بأنه يشبهني لاكنني لست متأكداً إن كان بهذه الوسامة
    Ve de ayrıca aşırı yakışıklı, başarılı ve güçlü biri. Open Subtitles بالإضافة إلى الوسامة الشديدة والنجاح والقوة.
    Böylesi yakışıklı biri nasıl gözümden kaçmış. Open Subtitles لا أعلم كيف لم أرَ هذا الشراب الطويل مِن الوسامة.
    Dostum bu kadar yakışıklı olduğumu bilsem başka bir sektörde şansımı denerdim. Open Subtitles ،ربّاه، لو كنت أعرف أنني بهذه الوسامة لكنت جرّبت مهنة أخرى
    yakışıklı görünmüyor. Her neyse, sen nerdesin? Open Subtitles إنه ليس بهذه الوسامة أين أنت، على آي حال؟
    yakışıklı görünmek işin en kolay kısmı. Open Subtitles حسنًا ، الوسامة لم يكن يومًا الجزء الأصعب
    Amory Blaine yakışıklılık bursunu kazanarak Princeton'a gittim ve Harvard Yüksek Ticaret Okuluna gittim. Open Subtitles فزت بمنحة الوسامة (إيموري بلين) لجامعة (برينستن)، ثم ولجت (هارفرد)
    Ne kadar da yakışıklısın. Open Subtitles انظر اليك .. ماهذه الوسامة يتوجب عليك ان تصبح نجماً يوماً ما
    İkinizde çok yakışıklısınız. Open Subtitles تبدوان فى غاية الوسامة
    Ve söylemem gerekir ki ben gençliğimde tehlikeli bir yakışıklıydım. Open Subtitles ويجب علي إخبارك أيضاً بأنني شديد الوسامة في شبابي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد