ويكيبيديا

    "الوسيم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yakışıklı
        
    • tatlı
        
    • güzel
        
    • hoş
        
    • yakışıklım
        
    • seksi
        
    • sevimli
        
    • saçlı
        
    • şirin
        
    • olan
        
    • şeker
        
    • yakisikli
        
    • çekici
        
    • yakışıklının
        
    • yakışıklıya
        
    Onun adını araştırmak için beni göndermeden bu yakışıklı adamı karşılayabilirdin. Open Subtitles كان يمكنك مقابلة هذا الشاب الوسيم دون إرسالي للتحري من اسمه
    Okul, yemekler uzun boylu, esmer, yakışıklı İtalyanlar. Tamam mı? Open Subtitles أنتِ تعرفين، الدراسة، الطعام، الشباب الإيطالي الوسيم الأسمر طويل القامة.
    Bu yakışıklı teğmeni muhteşem organını sıvazlayıp okşarken izleyen bir eşcinselin düşünüp karar vermesi, 5 dakikadan fazla sürebilir. Open Subtitles يتطلب الأمر اكثر من خمس دقائق لكي يستطيع الشاذ تحديد قراره بينما يشاهد الملازم الوسيم وهو يداعب عضوه التناسلي
    Gel gör ki, şatoya döndükleri anda yakışıklı adam yeniden uzaklara gitti. Open Subtitles لكن انظر فى وقت عودته الى القلعه الرجل الوسيم رحل عنها ثانيهً
    Klasik bir bir Amerikan genci gibiydi, yakışıklı, atletik, umutlarla dolu. Open Subtitles اصبح يمثل الشاب الامريكي المجتهد الوسيم والرياضي, الدي ينتظره مستقبل واعد
    İşte böyle, yemi yut, seni yakışıklı Rus şeytanı seni. Open Subtitles هذا صحيح ، اسقط في الفخ أيها الروسي الوسيم اللعين
    İki hemşireye, polise ve yakışıklı uzun boylu doktora söylediğim gibi. Open Subtitles و قد أخبرت ممرِّضتان و شرطي, و ذلك الرجل الطويل الوسيم
    Ne zaman istersen kılıcı cilalı yakışıklı, haber ver yeter. Open Subtitles إذا اردت تلميع سيفك في أي وقت أيها الوسيم فلتعلمني
    Ve bir tane de uzun boylu, esmer, yakışıklı zeki biri için. Open Subtitles ويحب حقا طويل القامة، الظلام، والرجل الوسيم مع أسلاك شائكة حادة الذكاء.
    O büyüyor, büyüyor ve sonra bu yakışıklı adamı meydana getiriyor. TED تكبر الخلايا وتكبر، وبعدها تصنع هذا الرجل الوسيم.
    Melinda bu nerede ve ne zaman çekildi? Ve yanındaki yakışıklı adam kim? TED ميليندا، متى وأين كانت هذة الصورة، ومن هو ذلك الرجل الوسيم بجانبك؟
    Sağdaki o çok yakışıklı adam, o ben değilim. TED ذاك الشخص الوسيم جداً على اليمين، لستُ أنا.
    Çalışan hali MIT'de. Ve bunu şu yakışıklı beyefendiye vereceğim. TED النموذج الذي يعمل موجود في أم آي تي. سأقوم بتمريره إلى هذا السيد الوسيم.
    Bu yüzden yakışıklı faytoncular, yaşlı kontlar, genç karılar.... ...ve birbirlerine benzeyen iki küçük kız hikâyesiyle onu doldurdum. Open Subtitles فملأته بالحوذى الوسيم ، و الايرل الكبير و الزوجتان الصغيرتان و الفتاتان اللتان تشبهان بعضهما
    Dinle yakışıklı, hiç havamda değilim, seninle tartışamam. Open Subtitles . إسمع أيها الوسيم . أنا لست فى مزاج للجدال
    Geçen hafta gelen uzun boylu, yakışıklı adamın onun erkek arkadaşı olduğunu sanıyordum. Open Subtitles هذا مضحك ، لقد ظننت أن هذا الرجل الطويل الوسيم الذى جاء لزيارتها فى الأسبوع الماضى ، كان صديقها
    Böyle süslü bir takım giymiş yakışıklı bir beyefendiye bakınca kendinizi pis hissetmediniz mi çocuklar? Open Subtitles لا يجعلك أولاد تشعرون بشىء قذر للنظر إلى مثل هذا الرجل المحترمِ الوسيم كل المتأنقون في بدلة مذهلة؟
    Hayır, görseydim böylesine tatlı ve hoş bir delikanlıyı unutmazdım. Open Subtitles لا، بالتأكيد أنا كنت لأتذكر مثل هذا الشاب الجذاب الوسيم
    Belki bir kız arkadaş bulmana yarayabilirdi şöyle güzel bir isim. Open Subtitles حسنا قد يحسبك أنت صديقتة التي تعمل لدية الاسم الوسيم مارك
    yakışıklım, ben biraz bakım için spa yaptıracağım. Open Subtitles حسناً، أيها الرجل الوسيم أنا ذاهبة للمنتجع من أجل ازالة الشعر من منطقتي الحساسة
    Dün gece seksi Sam'ın arkasında gizlenen... gerçek Samarjit'i fark ettim. Open Subtitles في الليلة الماضية إصطدمت بسمرجيت الحقيقي المتخفي وراء سام الوسيم ..
    Tokmağı verdikleri sevimli çocuğun aniden o kadar da akıllı görünmemesi. Open Subtitles فجأة الشاب الوسيم الذي منحوه مطرقة رئاسة الطاولة لم يعد يبدو ذكيا جدا
    ...birden kıvırçık saçlı, başında şapkası olan, çok yakışıklı bir adam belirdi. Open Subtitles حينها ظهر ذلك الرجل الوسيم بشعره الاسود المجعد تحت قبعته رجل وسيم جداً
    Şu şirin oğlana bak. Open Subtitles أنظر الى هذا الولد الوسيم هناك
    İkinci olarak, bir yaz, şu tam bir damızlık olan çocukla. Open Subtitles , و المرة التالية , في الصيف التالي لهذا الشاب الوسيم
    şeker hastalıklı ideal erkeğim olmak için kakao fırtınası alır mısın? Open Subtitles مشروب عاصفة الكاكاو من أجل الوسيم ذو مرض السكري؟
    Dedektif yakisikli Çocuk, Jitters'a geldi bulusalim mi dedi. Ben de evet deyiverdim. Open Subtitles جاء المحقق الوسيم للمقهى وعرض علي الخروج وقد وافقت
    Sonra sen çıktın ortaya çekici şey ve restorana bile gitmek istemedin Open Subtitles ظهرت أنت. الرجل الوسيم ، الذى لم يكن يريد الذهاب الى المطعم.
    Ve bana öyle geliyor ki, o yakışıklının gerçekten görmek isteyeceği tek insan sendin. Open Subtitles وكان لدي إحساس بأن الشخص الوحيد الذي أراد الوسيم أن يراه هناك هو أنت
    Ben o yakışıklıya ihtiyacı olan aşkı veririm. Open Subtitles أنا سأعطي ذلك الرجل الوسيم كلّ المحبّون يحتاج.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد