ويكيبيديا

    "الوضع الراهن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Mevcut durumu
        
    • Vaziyet
        
    • statüko
        
    • Statükoyla
        
    • durum
        
    • statükoya
        
    • mevcut durumun
        
    • statükoyu korumak
        
    • mevcut duruma
        
    Gençler değişim isterken, yaşlılar Mevcut durumu korumak için mücadele ediyor. Open Subtitles النضال المسن للإحفاظ على الوضع الراهن بينما الشباب يحن إلى التغيير.
    Meme görüntüleme dünyasındaki güçlerin Mevcut durumu sürdürmeyi neden istediğini anlamak zor olmasa gerek. TED نعم سبب ذلك يمكن تفهمه وهو وجود قوى في عالم تصوير الثدي الذين يفضلون الوضع الراهن
    İşbirliği, ancak bu Vaziyet değişmediği sürece devam eder. Open Subtitles التعاون يدوم طيلة الوضع الراهن بدون تغيير
    Bunları statüko olarak kabul et. Open Subtitles الوضع الراهن لم يتغير
    Mevcut bir durum ve bununla ilgili şiddetli bir korku var. TED لديك خوف مرتفع ، تحافظ على الوضع الراهن.
    Dediğim gibi, biz statükoya baktık ve onunla alay ettik. TED كما ذكرت ، نظرنا إلى الوضع الراهن وسخرنا منه .
    Irksal ve sosyal gerginlik zamanında, bu ve bunun gibi akımları benimsemek mevcut durumun sınırlamalarının üstesinden gelmemize yardımcı oluyor. TED في وقت توتر اجتماعي وعرقي، اتّباع هذه الحركة وغيرها من مثيلاتها تساعدنا على الارتفاع فوق حدود الوضع الراهن
    Çünkü statükoyu korumak moda endüstrisinin temsil ettiği şeyin tam tersi. TED وذلك لأن الإبقاء على الوضع الراهن هو عكس ما تمثله صناعة الأزياء.
    Dışarıda; onlara göre, mevcut duruma göre çok tehditkâr bir şeyi temsil ettiğimiz için bizi yıldırmaya çalışan kötü insanlar var. Open Subtitles هناك بالخارج اناس سيئون هم يريدون ان يهددونا لاننا نمثل شيئا مخيف جدا بالنسبة لهم في الوضع الراهن
    İnsanlar, en güvenli seçeneğin Mevcut durumu korumak olduğunu düşünmeye eğilimlidir. TED يميل البشر لافتراض أن الخيار الأكثر أماناً هو الحفاظ على الوضع الراهن.
    Mevcut durumu korumaya yatırım yapmış herhangi biri beni hedef almak isteyebilir. Open Subtitles لذا اي شخص مستثمر يريد الابقاء علي الوضع الراهن سيكون راغبا في استهدافي
    Mevcut durumu korumaya yatırım yapmış herhangi biri beni hedef almak isteyebilir. Open Subtitles لذا اي شخص مستثمر يريد الابقاء علي الوضع الراهن سيكون راغبا في استهدافي
    İşbirliği, ancak bu Vaziyet değişmediği sürece devam eder. Open Subtitles التعاون يستمر ما لم يتغير الوضع الراهن.
    Vaziyet. Vaziyeti koru. Open Subtitles الوضع الراهن، أبق على الوضع الراهن.
    Ben statüko istiyorum. Open Subtitles أريد فحسب الوضع الراهن
    Biliyorum ki, şu anki durum sizler için çok zor. Open Subtitles أنا أعلم أن الوضع الراهن كان صعب على كل واحد منكم
    Maraton koşan, yoga öğreten veya kickboks yapan, hepsini statükoya sıkıca bağlı bir orta parmakla gerçekleştiren şişman atletler var. TED هناك رياضيين سمان يركضون الماراثون أو يعلمون اليوغا أو يمارسون الملاكمة الحرة يفعلون كل هذا رافعين إصبعهم الوسطى بقوة في وجه الوضع الراهن
    Ülkelerin, mevcut durumun ilerisini görmeleri ve suyun korunması için ülke çapında önlem almaları gerek. TED تحتاج الدول أن تنظر أبعد من الوضع الراهن وتطبيق مبادرات على مستوى البلد للمحافظة على المياه.
    Bu büyük şirketler filan statükoyu korumak için etrafa para saçıyor çünkü çok sayıda insan var karşılarında. Open Subtitles إنهُ أمر ضعيف للغاية كل تلك الشركات يرمون مالهم وحسب في كل شخص ليبقوا الوضع الراهن سليم لأن الناس يفوقونهم عدداً
    O adam mevcut duruma karşı bir tehditti. Open Subtitles الرجل كان خطرا في الوضع الراهن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد