Peki, earl sen bu geç saatte buralarda ne yapıyorsun, seni küçük yaramaz? | Open Subtitles | حسننا ويل ما الذي كنت تفعله بالأعلى في هذا الوقت المتأخر جدا يارفيقي |
Bu geç saatte geldiğine göre, kötü haberle dolu olmalısın. | Open Subtitles | في هذا الوقت المتأخر لا بد أنك تحمل أنباءاً محزنة. |
Yağmura yakalandım ve bu kadar geç kalacağımı düşünemedim, tamam mı? | Open Subtitles | لقد حصلت عاصفة في الطريق غير متوقعة في هذا الوقت المتأخر |
Gönüllüler bu kadar geç çıkmaz. | Open Subtitles | لا يبقى المتطوعون عادة لهذا الوقت المتأخر |
Ama korkarım, gecenin bu geç saatinde, açık eczane bulamazsınız. | Open Subtitles | ولكنى اخشى ان الصيدلية مغلقة فى هذا الوقت المتأخر من الليل |
Bu arada bu geç vakitte siz ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | بالمناسبة ماذا تفعلان هنا لوحدكما في هذا الوقت المتأخر ؟ |
Ailen bu kadar geç saatte burada olduğunu biliyor mu Hunter? | Open Subtitles | أيعرف والديكِ أنكِ هنا لهذا الوقت المتأخر ؟ |
Hayır, sadece... Bu kadar geç saatte kimseyi beklemiyordum. | Open Subtitles | كلا كنت لم أتوقع رؤيتك بهذا الوقت المتأخر |
Uçakların gerçekten bu kadar geç saatte kalkacaklarını düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الطائرات تقلع فى ذلك الوقت المتأخر ؟ |
geç saatte rahatsız etiğim için kusura bakma Hocam. | Open Subtitles | نأسف للإزعاج في هذا الوقت المتأخر مولانا |
Sen aradın, seni bu kadar geç saatte burada bulacağımı sanmazdım. | Open Subtitles | هو من إتصل بي ، لم أكن متأكدا أني سأجدك هنا بهذا الوقت المتأخر |
-Bu geç saatte ayakta ne işiniz var? | Open Subtitles | أهلاً ، ماذا تفعل في هذا الوقت المتأخر ؟ |
Martha da geçen Noel bu kadar geç kalmamıştı. | Open Subtitles | مارثا لم تكن حتى هذا الوقت المتأخر من عيد الميلاد الماضي بنصف ساعة |
Bu kadar geç bir saatte beni kabul ettiğiniz için sağolun, efendim. | Open Subtitles | شكراً لرؤيتى في هذا الوقت المتأخر يا سيدي. |
Gecenin bu saatinde neden koridorları arşınlıyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا تتجول فى الممرات فى هذا الوقت المتأخر من الليل ؟ |
Hanımınızın, gecenin o saatinde ateşin bile yanmadığı kahvaltı odasına neden gitmiş olabileceği konusunda bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | ألديك أيّه أسباب لما أتت سيدتك لغرفة الجلوس هذه بهذا الوقت المتأخر والغرفة مضاءه؟ |
Gecenin bu saatinde ne kitabı? | Open Subtitles | لماذا تحتاج إلى كتاب في ذلك الوقت المتأخر من الليل؟ |
Diyorum ki, kapımda bu geç vakitte kim olabilir ki? | Open Subtitles | أقول، أتساءل من يكون عند عتبة بيتي في هذا الوقت المتأخر |
Gerçek bir hekim olmama rağmen bu geç saate kadar çalışmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعمل في هذا الوقت المتأخر أنا في الواقع فيزيائي |
İşten hep bu saatte mi çıkarsın? | Open Subtitles | لما تعودين دائما من العمل في هذا الوقت المتأخر ؟ |
Bizi gecenin bu geç vaktinde kabul ettiğiniz için minnettarız. | Open Subtitles | نقدر حقا بأنك ترانا فى هذا الوقت المتأخر وهو شرف لنا |