Yaşam Destek Bölümü kapandıktan sonra pozisyonunu bırakırsan, çok geç olabilir. | Open Subtitles | ان غيرت موقفك بعد منع الدعم عنها فسيكون الوقت قد تأخر |
İyileştiğimde, derslere başlamışlardı ve çok geç kalmıştım. | Open Subtitles | وعندما تحسنت حالتي، كان الصف قد بدأ بالدروس وكان الوقت قد تأخر. |
Terfii kabul etmeye karar verdim, eğer çok geç kalmadıysam. | Open Subtitles | لقد قررت أن أقبل النقل إن لم يكن الوقت قد تأخر على ذلك |
geç oldu, tamam mı? Bu gece burada sorun istemiyoruz. | Open Subtitles | هيّا, اذهب إلى داركَ يا صاحبي, الوقت قد تأخر, اتفقنا؟ |
Ücret bir şilin. Pek makul görünmüyor gerçi. geç oldu. | Open Subtitles | التذكرة بشلن, رغم ان هذا لا يبدو عدلا لأن الوقت قد تأخر |
geç oluyor. Odama gitsem iyi olacak sanırım. | Open Subtitles | حسنا , الوقت قد تأخر اعتقد انه من الافضل ان اعود لحجرتى |
Zat'n'ktel'imi ateşledim, ama artık çok geç olmuştu. | Open Subtitles | و قد أطلقت بندقية الزات خاصتى و لكن كان الوقت قد تأخر |
Jack kanıtını uçaklar yükünü bıraktıktan sonra bulursa, çok geç olacak. | Open Subtitles | اذا وجد جاك الدليل بعد اسقاط الطائرات لحمولاتها سوف يكون الوقت قد تأخر |
Belki de hâlâ yolumuzu değiştirmek için çok geç değildir. | Open Subtitles | فلا أعتقد أن الوقت قد تأخر لكي تغيري طريقاً أنت موجودة فيه |
Bilmiyorum tatlım.Yarın bakarız.çok geç oldu,gidip yat. | Open Subtitles | لا أعرف يا حبيبتي ، سوف نرى غدا الوقت قد تأخر ، اخلدي للنوم |
-Galiba inkar etmek için artık çok geç. | Open Subtitles | حسناً، أفترض أن الوقت قد تأخر لإنكار هذا |
Şu anda onu ve bebeğini kurtarmak için çok geç olabilir. | Open Subtitles | فيالوقتالحالي, قد يكن الوقت قد تأخر لها و لطفلها |
Ama o gün geldiğinde, her şey için çok geç olacak hepimiz için. | Open Subtitles | ولكن بحلول هذا الوقت، فسيكون الوقت قد تأخر.. |
Ve o , Winnipeg bizi yola sevk sonra da , artık çok geç bize yapılabilir bir şey yok . | Open Subtitles | و حينها قالوا ان الوقت قد تأخر لا يوجد ما يستطيعونا فعله |
Bir kaç gün içinde, herhalükârda çürüyecekler... ..ve sonra çok geç olacak, ama onlara iyilik de yapmıyoruz. | Open Subtitles | وفي يومين سيتعفن في كل حال وسيكون الوقت قد تأخر ولكن لا تقدموا لهم أي معروف |
Evet. geç oldu. Seni telefonda tutmuyorum değil mi ? | Open Subtitles | نعم الوقت قد تأخر أنا لن أتركك على التليفون |
Sanırım bir günlük yeteri kadarını duydun. Ayrıca, geç oldu. | Open Subtitles | أعتقد أنك قد سمعت ما يكفي ليوم واحد بالإضافة إلى أن الوقت قد تأخر |
Çok teşekkürler ama saat epey geç oldu ve yarın sabah işe geleceğim, erken kalkmam gerek. | Open Subtitles | أوه,شكرًا جزيلاً لك ولكن الوقت قد تأخر ولدي عمل غدًا,ويتوجب علي القدوم مبكرًا. |
Zaten geç oluyor. | Open Subtitles | بالطبع الوقت قد تأخر على أيّة حال |
Hayır, geç oluyor ve Jake'in akşam yemeğinden önce dönmesini istiyorum. | Open Subtitles | لا ،، لكن الوقت قد تأخر وأردتُ أن أتأكد من أن يعودَ (جايك) للعشاء |