Bir şey varsa bile, şimdiye kadar görmediklerine göre çok erken bir safhada olmalı. | Open Subtitles | كما يقولون . حتي وإن كان هناك شيئاً مازال الوقت مبكرا, لذلك لم يروه من قبل |
Hanımefendi, bekleyin lütfen... daha çok erken! | Open Subtitles | سيدتي، انتظري من فضلك مازال الوقت مبكرا جدا |
Hala Biraz erken fakat genellikle er ya da geç bir şey ortaya çıkar. | Open Subtitles | حسنا, مازال الوقت مبكرا ولكن, ان آجلا او عاجلا سيظهر شئ |
tamam, bunu söylemek için Biraz erken ve kötü şans getirmesini istemiyorum, ama... belki de onlar daha süprüntü. | Open Subtitles | ان الوقت مبكرا على هذا لا أريد إفساد الأمر لكن يبدو أنهم أكثر عهارة |
İçmek için muhtemelen vakit erken. | Open Subtitles | مازال الوقت مبكرا للشُرْب الكحول على الارجح |
Birisine sürtük demek için erken bir saat değil mi sence de? | Open Subtitles | اليس الوقت مبكرا لتطلقي لقب عاهرة على فتاة؟ |
Seks yapman için çok erken değil, di mi? | Open Subtitles | اليس الوقت مبكرا جدا لتمارسي الجنس .. اليس كذلك؟ |
Film için on dakika içinde çıkmamız gerekiyor. Kendime not: Anaç tavırlar takınmak için henüz çok erken. | Open Subtitles | حسنا,أذآ يجب أن نذهب الى السينما خلال 10 دقائق مازال الوقت مبكرا لاستخدام توجيهات أمي |
Belirtiler zehir kullandıklarını gösteriyor ama daha fazla şey söylemek için henüz çok erken. | Open Subtitles | هنالك إشارات تدل على أنه تم إستخدام سمّ و لكن مازال الوقت مبكرا لقول أي شيء أكثر. |
Henüz onu ziyaret edemezsin. Bulaşabilecek mikroplardan haberin yok ve bunun için henüz çok erken. | Open Subtitles | أنتلاتَعْرفُينحول الجراثيمِعلىالأصابعِ ما زال الوقت مبكرا ً. |
Lütfen ayine katılın. Daha çok erken. | Open Subtitles | ارجوك إحضر القداس مازال الوقت مبكرا جدا |
- Sanırım kalksak iyi olacak. - Ama olmaz, daha çok erken. | Open Subtitles | حسنا , اظن ان هذا هو وقت ذهابنا - بالطبع لا , مازال الوقت مبكرا - |
Tako salısı için Biraz erken değil mi? | Open Subtitles | أليس الوقت مبكرا لتاكو الثلاثاء، أليس كذلك؟ |
Kız peşinde koşmak için Biraz erken değil mi? | Open Subtitles | اليس الوقت مبكرا قليلا لاصطياد الفتيات؟ |
Belki Biraz erken, ama şimdilik, testere'nin işi gibi görünüyor. | Open Subtitles | ،أعلم أن الوقت مبكرا ً على ذلك "و لكني أعتقد أنه من أعمال "جيجسو |
Biraz erken gibi ama asla bilemezsin. | Open Subtitles | يبدو الوقت مبكرا لهذا لكن من يدري |
Biraz erken değil mi? | Open Subtitles | لا يزال الوقت مبكرا, أليس كذلك؟ |
Kokteyl için Biraz erken değil mi? | Open Subtitles | اليس الوقت مبكرا للكوكتيل؟ |
Daha vakit erken. | Open Subtitles | لا زال الوقت مبكرا |
Daha yeni dul kalmış birini ziyaret etmek için erken bir saat Dedektif. | Open Subtitles | ما زال الوقت مبكرا لكي تزعج إمرأة ترملت حديثا,حضرة المفتش |
Onun yanına uğramak için de erken bir saat Lusk. O lağım fareleri misilleme peşindelerse dul kadıncağız sizin korumanıza bel bağlayamayacağını biliyor. | Open Subtitles | و ما زال الوقت مبكرا لكي تتوقف عندها,لاسك- في حال سعى أولئك الحقيرين للانتقام- |