Henüz çok erken. Makam koltuğu hala sıcakken adaylığını açıklamazsın. | Open Subtitles | لا, إن الوقت مبكر جداً, لا يمكنك الإعلان عن ترشحك |
Ziyaret için garip bir saat. çok erken olmalı. | Open Subtitles | ياله من وقت غريب ليزورنا لابد أن الوقت مبكر جداً |
Ama daha çok erken. Hem Tokyo'ya çok da sık gelmiyorsunuz. | Open Subtitles | لازال الوقت مبكر جداً انتم لا تأتون لطوكيو كثيراً |
Çocuklardan bahsetmek için çok erken,değil mi? | Open Subtitles | أنا .. الوقت مبكر جداً للحديث عن الأطفال، أليس كذلك؟ |
Birinin gelip kahve yapması için bile çok erken bir saat. | Open Subtitles | تعرفين أن الوقت مبكر جداً عندما لا نجد أحد هنا ليصنع القهوة. |
Kalkülüs dersi vermek için saat çok erken, biliyorum, bu yüzden nasıl olduğunu göstermek için bazı resimler getirdim. | TED | الوقت مبكر جداً في الصباح لمحاضرة عن حساب التفاضل والتكامل ، لذلك أحضرت بعض الصور لمجرد وصف الكيفية التي تعمل بها هذه الفكرة. |
Bu tür konuşmaları yapmak için saat çok erken. | Open Subtitles | الوقت مبكر جداً لمثل هذه المحادثة |
Yanlış kelimeleri seçiyorsun Ben... çok erken. | Open Subtitles | إختيار سيء للكلمات الوقت مبكر جداً |
Ama çok erken ya da delice olduğunu düşünürsün diye çok emin değildim. | Open Subtitles | لكن لم أكن متأكداً أنك ستظن أن الوقت مبكر جداً -أو جنوني . |
Ama sırf viski içmek için çok erken diye. | Open Subtitles | لكن لأنه الوقت مبكر جداً للبوربون |
Onun için çok erken. | Open Subtitles | الوقت مبكر جداً على هذا... قرفتينا الله يقرفك... |
Ama, hanımım, daha çok erken. | Open Subtitles | ولكن، سيدتي، الوقت مبكر جداً. |
çok erken hayatım. | Open Subtitles | الوقت مبكر جداً يا عزيزتى |
Çok... çok erken. - Tamam. | Open Subtitles | الوقت مبكر جداً |
Daha çok erken. | Open Subtitles | الوقت مبكر جداً |
Ne yapıyorsun burada? Saat daha çok erken. | Open Subtitles | ماذا تفعل الوقت مبكر جداً ؟ |
Daha çok erken. | Open Subtitles | الوقت مبكر جداً |
çok erken. | Open Subtitles | الوقت مبكر جداً |
Tatlım çok erken. | Open Subtitles | حبيبي, الوقت مبكر جداً |
Benim için çok erken. | Open Subtitles | - لا، الوقت مبكر جداً بالنسبة إلي |