Bilmem. geç oldu. Yeterince uyanık değilim. | Open Subtitles | لا أعرف، الوقت متأخّر وأنا لست يقظة مثلما أريد أن أكون |
Ne yapmak istediğinizi bilmiyorum, ama bu saçmalık için biraz geç oldu. O yüzden... | Open Subtitles | لا أعلم ما مشكلتك ولكن الوقت متأخّر لهذه التّفاهات، مفهوم؟ |
Artık yatmalısın. geç oldu çünkü. | Open Subtitles | عليك أن تخلد للراحة الآن، لأنّ الوقت متأخّر |
Hadi biraz uyuyalım. Saat geç oluyor. | Open Subtitles | دعنا نخلد إلى النوم الوقت متأخّر |
Saat geç oldu ve uçağımı yakalamam gerek. | Open Subtitles | إن الوقت متأخّر, ويجب أن ألحق بطيّارتي. |
Vakit geç oldu, aranmaz dedim. - Köpeği biraz-- | Open Subtitles | ارتأيتُ أنّ الوقت متأخّر على الاتصال، أتمانع؟ |
Epey geç oldu biliyorum ama biraz konuşabiliriz diye umuyordum. | Open Subtitles | أعرف أنّ الوقت متأخّر لكنْ أرجو أنْ نتحدّث |
Biliyorum, biliyorum, geç oldu. Evet, bakın. | Open Subtitles | أعلم، أعلم، أعلم، الوقت متأخّر |
Hem niye bu saatte ayaktasın ki? Çok geç oldu. | Open Subtitles | -لما أنت مستيقظ حتى الآن، الوقت متأخّر جداً |
geç oldu gençler. Treniniz kaçıracaksınız. | Open Subtitles | الوقت متأخّر يا فتيان، ستفوّتون القطار. |
Ne ara bu kadar geç oldu? | Open Subtitles | فعلاً؟ متى أصبح الوقت متأخّر هكذا؟ |
Çok geç oldu. | Open Subtitles | الوقت متأخّر جداً |
Saat geç oldu. | Open Subtitles | الوقت متأخّر جدا. |
Saat geç oldu. | Open Subtitles | الوقت متأخّر جدا. |
Propaganda için biraz geç değil mi vaiz? | Open Subtitles | -أليس الوقت متأخّر مِن أجل التبشير أيّها الواعظ؟ |
Bayan Cartman, 8 yaş düşük için biraz geç oluyor. | Open Subtitles | سيّدة (كارتمان)، بعد 8 سنوات الوقت متأخّر قليلاً للتفكير في الإجهاض |