| Hayır, buraya seninle vakit geçirmek için geldim. Bunun yatakta olması şart değil. | Open Subtitles | لا أتيت لقضاء الوقت معكِ ، الوقت لا نحتاج لقضائه في السرير |
| Sadece seninle vakit geçirmek istemiş Tek ihtiyaç duyduğu buydu | Open Subtitles | أراد أن يقضي الوقت معكِ ليس إلا هذا كل ما أراده |
| seninle vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | لكنني اريد فقط ان اقضي القليل من الوقت معكِ |
| seninle zaman geçirmeyeceğim için mutlu olacağını söylediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكّر أنّكِ قلتِ أنّكِ سعيدة لعدم مقدرتي على قضاء الوقت معكِ |
| seninle zaman geçirmek için tek şansım bu. | Open Subtitles | إنّها فرصتي الوحيدة لقضاء بعض الوقت معكِ |
| Sadece seninle zaman geçirebilmek için ayarladığımı sandın. | Open Subtitles | ذلك انّني قمت بطلب هذا الاجتماع لقضاء مزيد من الوقت معكِ |
| Yarından itibaren, yeni bir sayfa açıyorum. seninle vakit geçirmek bir numaralı önceliğim. | Open Subtitles | بداية من الغد سأقلب الصّفحة، تمضية الوقت معكِ سيكون أولى أولويّاتي |
| Tek istediğim seninle vakit geçirmek. | Open Subtitles | كل مأريده هو قضاء بعض الوقت معكِ. |
| Evet. seninle vakit geçirmek oldukça güzeldi. | Open Subtitles | نعم , أنا حقاً أستمتعت بقضاء الوقت معكِ |
| Gerçekten seninle vakit geçirmeyi çok istiyordum. | Open Subtitles | كنت أتطلع فعلاً لقضاء بعض الوقت معكِ |
| seninle vakit geçirmek güzeldi. | Open Subtitles | كان من الممتع قضاء بعض الوقت معكِ |
| seninle vakit geçirmek çok güzel. | Open Subtitles | إنه من الرائع قضاء بعض الوقت معكِ. |
| Herkes seninle vakit geçirsin. | Open Subtitles | الجميع حظوا بفرصة قضاء الوقت معكِ |
| Belki seninle vakit geçirmeyi özlüyorum. | Open Subtitles | ربما أفتقد قضاء الوقت معكِ |
| Sadece seninle vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد قضاء بعض الوقت معكِ |
| - seninle zaman geçirmekten keyif alıyorum. | Open Subtitles | أستمتع بقضاء الوقت معك وأنا أستمتع بقضاء الوقت معكِ |
| Ümitsizce seninle zaman geçirmek istiyor. | Open Subtitles | إنه يريد قضاء الوقت معكِ بأي شكل |
| Biraz işlerim var ama seninle zaman geçirme fırsatını kaçırmayı hiç istemem. | Open Subtitles | أجل، سأكون مشغولاً بعض الشيء، ولكن... لا أريد أن أفوت قضاء بعض الوقت معكِ |
| İş dışında seninle zaman geçirmek harika bir şey. | Open Subtitles | قضاء الوقت معكِ بعيداً عن العمل هو ممتع . |
| seninle zaman geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقضي الوقت معكِ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 