Artık evde olmadığı için onunla zaman geçirmek zorundaymışım. Saçma sapan bir şey. | Open Subtitles | لقد رحل الآن, كما يبدو علي أن أقضي الوقت معه |
Bu hafta onunla zaman geçirdikçe, bilmiyorum... sanırım ona karşı bir şeyler hissediyorum. | Open Subtitles | قضيت المزيد من الوقت معه هذا الأسبوع وأنا لا أعرف, أنا فقط .. أعتقد أن هناك شيئا عنه هل تعرف ما أعنيه؟ بالتأكيد لا |
onunla zaman geçirdiğim için bana kızdığında saçmalamıyordun. | Open Subtitles | حينما غضبت لقضاء الكثير من الوقت معه لم تكن مجنوناً أبداً |
Onunla vakit geçirmek hoşuma gitti, ama benim sosyal hayata vaktim yok. | Open Subtitles | ولقد تمتعت بقضاء الوقت معه ولكن بسبب وظيفتي أنا ليس لديّ الوقت لكثير من الحياة الإجتماعية |
İsterseniz Onunla vakit geçirebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تقضي بعض الوقت معه إذا كنت تريد. |
Birisi Onunla vakit geçirmemi istediği zaman evde takılıp televizyon izlemekten daha ilginç bir şeyler planlaması iyi olur. | Open Subtitles | عندما يطلب من شابٌ أن أقضي الوقت معه يجدر به أن يخطط للقيام بأمر أكثر تشويقاً من الجلوس في المنزل ومشاهدة التلفاز |
Fakat Onunla biraz takıldıktan sonra, bana da çekici geldi. | Open Subtitles | لكن بعد قضاء بعض الوقت معه أستطيع ان ارى الجاذبية |
Gerçek annesi olduğunu ve kadının onunla zaman geçirmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها أمه الحقيقية. و أنها أردت أن تقضي بعض الوقت معه. |
Evet onunla zaman geçirmek istediğimi söylemiştim ve geçirdim de. | Open Subtitles | أجل، قلت إنني أريد أن أمضي الوقت معه وفعلت |
onunla zaman geçirmek isteriz. Canayakın görünüyor. | TED | يسعدنا قضاء الوقت معه ، يبدو ودوداً. |
En azından ben, onunla zaman geçirdim. | Open Subtitles | على الأقل قضيتُ بعض الوقت معه |
onunla zaman geçirmeliyim. | Open Subtitles | احتاج لتمضية الوقت معه حقا |
onunla zaman geçirdim. | Open Subtitles | قضيت الوقت معه. |
Kısacası onunla zaman geçirmeye bayılıyordum. | Open Subtitles | أحببت قضاء الوقت معه ببساطة |
Ama bu arada inan bana Onunla vakit geçirmemde hiçbir tehlike yok. | Open Subtitles | ولكن في نفس الوقت، أعدك بعدم وجود أي خطر بقضائي بعض الوقت معه. |
Sadece oğlumu yeniden görmek istiyorum ve onunla... vakit geçirebilmek için benden istediklerinizi yapacağım. | Open Subtitles | جلَّ ما أبتغيه هو أن أرى أبني مجددًا وسأفعل أي شيءٍ تطلبه مني فقط لأقضي بعضًا من الوقت معه. |
Onunla vakit geçirmeden zevk almiyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً لا أحب قضاء الوقت معه |
Onunla vakit geçirmek bana da çok iyi geldi. | Open Subtitles | كان جيداً بالنسبة لي قضاء الوقت معه |
Beni güldürüyor, Onunla vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | هو يجعلني اضحك انا احب قضاء الوقت معه |
Onunla vakit geçirmek ister misin? | Open Subtitles | أتريدين قضاء بعض الوقت معه ؟ |
Onunla biraz görüşebilirmiyim? Buraya tekrar geldiğimde onu bıraktığım gibi istiyorum. | Open Subtitles | تعتقد اني استطيع الحصول على بعض الوقت معه حين أعود هنا |