Tamamen saçmalık elbette ama düzeltmenin sırası değildi pek. | Open Subtitles | هذا محض هراء بالطبع، لكن لم يكن الوقت مناسباً لأثبت خطئه |
# Onca neden varken ve tam sırası gelmişken | Open Subtitles | عندما كانت هنالك عدة أسباب وكان الوقت مناسباً |
doğru zaman geldiğinde senin için döneceğim, benim küçük bezelyem. | Open Subtitles | سأعود حينما يكون الوقت مناسباً يا حبّة البازلّاء الجميلة لكنّكِ في الوقت الراهن مع أشخاص يستطيعون منحك ما تحتاجينه |
Tanıya bakılınca belki de evlenmek için pek uygun bir zaman değil gibi. | Open Subtitles | لذا، وفقاًللتشخيص.. ربما ليس الوقت مناسباً للزواج |
Onu sıkıştırmak için uygun zaman değildi. | Open Subtitles | لم يكن الوقت مناسباً للضغط واتخاذ قرار |
Zamanı geldiğinde aniden saldırırız, tıpkı bize yaptıkları gibi. | Open Subtitles | عندما يكون الوقت مناسباً سنباغتهم تماماً كما فاجأونا |
Trump hükümetinin teklif ettiği gibi zaman mültecileri yasaklama zamanı değil. | TED | ليس الوقت مناسباً الآن لمقاطعة اللاجئين، كما تقترح إدارة ترامب. |
Pek sırası olmayabilir ama bir noktada Tucker'ın dans figürleri hakkında bir şeyler söylememiz lazım. | Open Subtitles | قد لا يكون الوقت مناسباً للتكلم بهذا الموضوع ولكن في لحظة ما علينا أن |
sırası mı bilmiyorum ama aramızda biraz muhabbet gelişti. | Open Subtitles | قد لا يكون الوقت مناسباً ولكن كما ترى أشعر بأنّنا متوافقين ، صحيح ؟ |
Şimdi bunu tartışmanın sırası mıydı Summer? | Open Subtitles | أترين هذا الوقت مناسباً للتعليق حول هذه المعلومة يا سمر؟ |
Şimdi bunu tartışmanın sırası mıydı Summer? | Open Subtitles | أترين هذا الوقت مناسباً للتعليق حول هذه المعلومة يا سمر؟ |
- Audrey, oyunun sırası değil. | Open Subtitles | "أودري"، ليس الوقت مناسباً لألاعيب فتيات المدرسة. |
doğru zaman geldiğinde. | Open Subtitles | لكن حينما يغدو الوقت مناسباً لذلك |
Bugün ilk günümüz doğru zaman geldiğinde, | Open Subtitles | حسنٌ... إنّه يومي الاوّل ولكن ...حينما يكون الوقت مناسباً |
Evet. Um, bak, uh bu şey değil... bu çok doğru zaman değil. | Open Subtitles | نعم، اسمع، ليس الوقت مناسباً الآن |
Şu an uygun bir zaman değil, annesi gerçekten hasta. | Open Subtitles | ليس الوقت مناسباً حالياً امها مريضة جداً |
Bunun uygun bir zaman olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم إن كان الوقت مناسباً الآن |
Şu anda pek uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | في الوقت الحالي لا يبدو الوقت مناسباً |
Bunun için en uygun zaman hangisi olur dersin? | Open Subtitles | متى سيكون الوقت مناسباً لجدولة الأمر؟ |
- Bunu konuşmak için uygun zaman değil. | Open Subtitles | -ليس الوقت مناسباً للتكلم في الأمر |
Bana güven, Zamanı geldiğinde eski halimize döneceğiz. | Open Subtitles | وسنتمايل من اللكمات ... ثقي بي عندما يكون الوقت مناسباً سنعود |
Saldırmanın Zamanı geldiğinde bunu bileceksin. | Open Subtitles | و ستعرف حينما يكون الوقت مناسباً لفعلها |
- Burada ne işin var, arkadaşım? - Bunun zamanı değil. | Open Subtitles | ماذا تفعل هنا يا صديقي - ليس هذا الوقت مناسباً - |