Yeni doğmuş bir bebeğin poposundaki şaplak izi gibi pembe. | Open Subtitles | أنا أعنى الوردى كلون الوليد المضروب حين ولادتة |
Yeni doğmuş bebekler psikoseksüel açıdan boş bir yazı tahtasıdır. | Open Subtitles | الطفل الوليد لوح أبيض من الناحية النفسية الجنسية |
Görevin yanında yeni doğmuş bir oğlan nedir ki? | Open Subtitles | وماذا يساوي الواجب مقارنة بشعورك وأنت تحتضن ابنك الوليد بين ذراعيك |
En soylu yanımı yeni doğan gezegende bırakmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | يبدو أنني تركت جزئي الأنْبل هناك . على ذلك الكوكب الوليد . |
Bir annenin yeni doğan bebeğine söylediği ilk sözler. | Open Subtitles | إطلاق صاروخ "ساتورن 5" كلمات الأم الأولى لطفلها الوليد |
O yavru kuş büyücü ve onun uyuz mürettebat demek? | Open Subtitles | كنت تقصد أن الساحر الوليد وطاقمها مانجي؟ |
Yalnızca altı hafta sonunda, bu yeni doğmuş yavru Havai'deki üreme alanından ayrılarak 4500 kilometre uzaklıktaki Kuzey Buz Denizi'ne göç etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | في ستة أسابيع وحسب، يجب أن يغادر هذا العجل الوليد هذه المياه الحاضنة قبالة "هاواي" ويبدأ في هجرة من ثلاثة آلاف ميل إلى أرض الطعام في القطب الشمالي |
Genelde yeni doğmuş bir bebeğinki gibi yumuşak ve hassastır. | Open Subtitles | انها عادة ما تكون لينة العطاء، مثل الطفل الوليد |
Bu yeni doğmuş bebeğin ağlamasını bastırırsak Mahishmati'nin tüm düşmanları yok edilecek. | Open Subtitles | بخنقنا صرخة هذا الوليد فكل أعداء ماهشماتي سيتم إبادتهم |
Seni oraya sürüklerim ama yeni doğmuş bir bebek gibi taşımam. | Open Subtitles | أتعلم؟ أنا سوف سحب لكم هناك، ولكن أنا لا ستعمل مهد تريد الوليد. |
Kraliçe yeni doğmuş oğlunu bağışladı. | Open Subtitles | وقدمت الملكة الأبرياء ابنه الوليد. |
Eşiyle yeni doğmuş oğlunu öldürdükten birkaç yıl sonra. | Open Subtitles | بعد بضع سنوات من قتل زوجته وابنه الوليد |
Yeni doğmuş bir çocuğun da yüzde yetmişi sudan yüzde otuzu ise diğer şeylerden oluşur. | Open Subtitles | الطفل الوليد يتكون ...من 70 % ماء و 30 % باقى الأشياء |
Carlo Gesualdo bunu 1611'de yazdı karısını ve yeni doğan oğlunu öldürdükten sonra. | Open Subtitles | كتبها (كارلو جاسليدو) في 1611 بعد بضع سنوات من قتل زوجته وابنه الوليد |
Oğlu elimde olduğu sürece doğan'ın ya da Setrakian'ın bana karşı hamle yapmasına izin vermez. | Open Subtitles | ولسوف يمنع تحرك "الوليد" أو "ستراكين" ضدي طالما لدي فلذة كبده |
Bizi yeni doğan bir zürafa yavrusu gibi tepe üstü bıraktın gittin. | Open Subtitles | يتركنا كالزراف الوليد |
Madam, bu yavru minimini bir Herkül. | Open Subtitles | لكن الوليد الجديد لهو قويٌّ*... *(كـ(هرقل |