Amerika'da kazandığım bilgileri, toplumumu ileri götürmek için kullanıyorum. Problemlerimize kendimize has çözümler üreteye çalışıyorum. | TED | أستخدم المعرفة التي حصلت عليها من الولايات المتحدة ومن مجتمعي للمضي بهم الى الأمام أحاول تطوير حلول محلية لقاضيانا |
Ve bulundukları noktada bırakmazsınız onları, ileri iteklersiniz. | TED | ولا تتركهم حيث وجدتهم. تدفعهم الى الأمام. |
İleri geri giden bu taş mı? | Open Subtitles | هل هذه القطعة التي تذهب الى الأمام و الخلف ؟ |
Burdan düz gidin ve köprüden sola dönün. | Open Subtitles | تذهب مباشرة الى الأمام ثم يسارا الى الكوبري |
Rıhtım 15'e kadar düz devam et. | Open Subtitles | أستمروا الى الأمام الى أنت تصلوا الى رصيف 15 |
# Savaşa hazırlanın, ey yiğitler ileri! | Open Subtitles | فليستعد للمعركة اولئك الشجعان المتوجهون الى الأمام |
"Şililer'e ihtiyacı vardır ve onları ileri götürecek bir Şilili'ye." | Open Subtitles | انها بحاجة الى التشيليين , و التشليين وحدهم هم من سيقودنها الى الأمام |
İleri. Ağırlığını demirlere ver. | Open Subtitles | اسحبها الى الأمام ، هيا بنا ضع وزنك على هذا الجانب |
İleri sar. Bakalım farklı bir şeyler var mı? | Open Subtitles | سرع الفيلم الى الأمام وانظر اذا كان هناك شيء اخر |
Burada önemli olan ileri doğru gidebilmektir. Sen de ileri doğru gitmelisin, anlıyor musun? | Open Subtitles | وأهم شيئ هو المحافظة على سير الأمور الى الأمام |
İleri giden yol çoğu zaman sanki geri gidiyormuş gibi görünür. | Open Subtitles | الطريق للذهاب الى الأمام بالرغم انه يبدو الى الخلف |
Sanırım bu yüzden vaktimin çoğunu ileri bakarak değil, geçmişe bakarak geçiriyorum. | Open Subtitles | أعتقد لهذا السبب , قضيت حياتى فى المستشفى. لا أتطلع الى الأمام , ولكن أتذكر الماضى.. |
Tüm torpidoları hazırlayın İleri gidiyoruz kaçırmayın | Open Subtitles | جهزوا جميع التوربيدات لن نختفى مره اخرى يا ساده هيلم, الى الأمام بكل السرعه |
Bazen ileri doğru adım atarken ardımıza da bakarız. | Open Subtitles | أحياناً تقدمنا الى الأمام يجعلنا ننظر الى الوراء |
Sorun değil. İleri çıkalım. | Open Subtitles | حسناً, ليست هناك مشكلة هيا تقدموا الى الأمام, ملاصقين لهم |
Ama bu belgeyi ciddî bir şekilde değerlendirip, süreci ileri götürmeye hazır olacağız. | Open Subtitles | لكن سنعطي هذه الوثيقة كرأي جدي ونقف بالأستعداد لدفع العملية الى الأمام |
İleri silah eğitimi almış tüm denizciler, hemen öne çıkın. | Open Subtitles | أي بحار حصل على دوره متقدمه في السلاح فليتقدم الى الأمام الان |
- düz gideceğiz. | Open Subtitles | سنذهب الى الأمام. |
düz gitmem lazımken sola döndüm. | Open Subtitles | كان يجب أن أتجه يسار# ثم الى الأمام |
düz gitmem lazımken sola döndüm. | Open Subtitles | كان يجب أن أتجه يسار# ثم الى الأمام |
- düz git, düz git. | Open Subtitles | الى الأمام, الى الأمام. |